Gerek Medya Dünyasında gerekse yakın çevremizde sıkça içine düşebileceğimiz ikilemdir. Adamın kötülükleri olmuştur, belki hayatını kaydırabilecek işler çevirmiştir ama karşında tabutunu görünce dayanamazsın. Falan filandı ama iyi adamdı diyiverirsin.
Kesa medyada sevilmeyen pek çok sima vardır. Bunların çok küfür yemişlikleri de vardır çok kavga etmişlikleri de vardır ama gün gelip teşvikiye camiinde namazı kılınırken arkasından tüm medyanın da söylediği gibi "Yazık oldu büyük adamdı" dersin.
Sanımca her canlının bir gün ölümü tadacak olmasının hatırlanmasıdır.
bu sevilmeyen kişi hep ölmesini dilediğiniz biriyse suçlulukla beraber yaşanan ikilemdir. hiç de öyle olmadığı halde, çok istedim ve oldu, benim yüzümden oldu der kişi kendi kendine.
en derinde, bütün sevilmeme sebeplerine bu dünya değer miydi sorusu yatar. yaşayan için bir dakika sonrası tüm sıcaklığıyla dururken, ölen için mezar buz gibi gerçektir. bu durumu şöyle de tanımlayabilirim aslında:
ölüden gözlerini aldım, baktım aynaya
anladım varlığım yalan, ayna yalanmış
yalan kazanında kaynaya kaynaya
yanmış da ruhumuz fena aldanmış
...
(nevai)
bir köpegin yolda ezilerek öldügünü görünce dahi insanın içi cız ediyorken sonuçta ölen bir insan olduğu için yine insan olanın içi ne olursa olsun sızlar...