kabustur arkadaş.başlarda ne işim var burada ya nasılsa bidaha hazırlanıp gircem sınava o vakte kadar burada okuyayım dersin aradan 2 yıl geçer ilk sene girince puan kırılmasından mütevellit 2 sene beklersin sonrada ya bu kadar okudum ne kaldı bitsin dersin sonrada o boktan bölümde çırpınıp durursun.bitincede bidaha okumak zor gelir böylece ömrünce sevmediğin bir işi yapmak durumunda kalırsın.aman gençler tercihlere dikkat.
Şartların veya ailenin insanları sürüklediği durum.4 sene geçmiş ve siz hala ne işim var burda diyip bilgisayar ve yazılım mühendisliği başlıkları altında girilmiş entryleri okursunuz. Sanki iş bulacakmışcasına iş alanlarını araştırırsınız. Acaba girseydim bu bölüme diyerekten kendinizi geliştirmek için bilge adam tarzı kurslara bakarsınız.C++ , oracle , java programlama kodlarına ve ortaya koyulan ürünlere bakarsınız. Gündeme bakarsınız teknoloji almış başını gidiyor insanlar birşeyler üretiyor birşeyler buluyor maaşları dolar olarak yatırılıyor, kendini geliştirenle geliştirmeyen arasında binlerce dolar maaş farkı olabiliyor..Sonra hüzünlenip entrynizi tamamlarsınız ve sevmediğiniz bölümün yaz okulu finaline hazırlanırsınız.
yeniden össye girme sebebidir.bölümler içine girilmeden anlaşılmaş sevilmeyen bölüm maden mühendisliği de olabilir tıp da.40-50 seneyi çöpe atmaktansa istediğin hayata 2 sene geç başlamak çok büyük bir kayıp değildir,ama gene de bir kayıptır o yüzden iyi düşünmek gerekir.
birkaç yıl geç mezun olmayı göze alıp gemileri yakabilmek lazım. cesur olun biraz. yahu iş bu. sevmediğin bir insanla nasıl bir ömür geçmezse sevmediğin işte de geçmez o zaman...
idealist olmak lazım. gençken ne yaptınız yaptınız. mutsuz ve pişman bir yaşlı olarak ölmek istemez kimse... allah korusun.