varolduğu için belirli bir saygı çerçevesi içerisinde konuşulan akrabalardır. sohbetler hal hatır sormaktan ileriye gitmez, sadece işleri düştüğünde sizi ararlar, borç isterler, uzun sürelerde öderler, sizin ne maddi ne de manevi durumunuzla ilgilenmezler. bazıları iyice yüzsüzlüğe bürünüp "akrabayız olum, bunun muhabbetini de yapma" derler. halbuki sizin onlar için yaptıklarınızın onda birini bile yapmadan on katını isterler. sürekli bir delikanlı lafı konuşulur gider, insan bir süre sonra farkeder ki eğer delikanlılık onların yaptığı gibi birşey ise kendisi delikanlı olmak istemez. lafı toparlamak gerekirse hayatınızdan çalarlar, özür dilemezler, teşekkür etmezler, sürekli sizi haksız çıkartırlar.
bu sevgisizlik her ortamda dile getiriliyorsa zaman zaman sevmediğinizle gurur duyabileceğiniz akrabalardır. etik olmayan bir davranış sergilediğinde gerile gerile;
1
-ben bu adamı sevmediğimi, gözümün tutmadığını size her zaman söylemez miydim?
2
-ben demedim mi bu adamı sevemedim bir türlü ve benim sevemediğim, kanımın ısınmadığı adamlardan her zaman bir koku çıkar
gibi söylemler ortaya çıkabilir. ancak bir ihtimal daha var ki oda ölmek mi dersin? dersen değil, bunun tam tersi durumdur. yerin dibine girebilir, hatta sevmediğinize üzüledebilirsiniz. yaptığı güzel bir davranış, iyilik dolu bir hareketinden kaynaklı milletin size laf çakmasına kadar gidebilir. ama buna örnek vermiyeceğim, onuda üstteki örneklerden ters durumunu düşünüp çıkarın can okur. *
akrabaların seçilmemesinden dolayı maruz kalınan durum. sevilmedikleri, değer verilmedikleri için kötülük yapanları da vardır. ya da sevmeyenin ön yargısına maruz kalması da olasıklar içindedir. çünkü sevilmeyen her zaman kötü olmayabilir. ne kadar iyilik yapsam da dayım tarafından sevilmeyen akraba olacağım. böyleleri de vardır.
akbaba olan tiplerdir. fesatlık, dedikodu, kötülüğünüzü istemek hep onlardadır. maddi manevi zarardan ve de sinir bozmaktan başka bir işe yaramazlar. amca, dayı, teyze, hala dahi olsa uzak durulması gereken kişilerdir. keza doğduğumuzda teyzen şu, amcan şu demediler. doğduktan sonra da onları reddetme ya da sevmeme hakkımız bırakın da olsun. göbek bağımız bir kesilmedi ya canım. sallamak ve yok saymak gibisi yok.
teyze kızlarıdır. fesatlıklarından kalplerinde ki nefretten dolayı sevilmezler(3 adettirler bu arada). içleri öyle çirkindir ki konuşmalarına ve yüzlerine de yansımıştır. hayat boyu hiç görmesem aramam o dereceler.
maaş günü yaklaştığında 'ne zaman ıslatıyoruz' diyen kuzenler.
her maaşta mı olur bu yahu
bırakın kuruyalım biraz.
ama yemeğe çıkınca yaşanan eğlence=paha biçilmez.
seviyorum hepinizi.
Düğünlerde zorla dansa kaldırmaya çalışan,her gördüğünde ay bu küçücüktü kocaman olmuş diyen,ilgileniyormuş gibi görünmek için dersler nasıl diye soran gereksiz akrabalardır.
biricik ev arkadaşım olan anneanneme aleni bi şekilde "sen ölmüş olsaydın ben bakardım oğlana " seklinde bir cümle kurcak kadar densiz, kendi ağzından çıkan laf kendi kulağına isabet etmeyen patavatsiz, kekremsi babaanne. allahın sevimsiz şimbillisi. *
her gördüklerinde koca adam olmama rağmen
- sen kaça geçtin ?
Muhabbetinden öteye gitmeyen gavat akrabardır. Aynen para konusunda gözleri açtır. Sonrada neden bize yakın değilsin diye samimilikten uzak konuşurlar.