Sevilince içine girilen ruh hali ne kadar uysal ve hoşgörü fışkırırsa sevilmeyince girilen ruh hali bir o kadar isyankar ve takıntılı hale gelir. Başlarda kabullenemez insan birisi gelsin desin, aslında seni seviyor da biraz sorunları var o yüzden sabret desin diye beklersin. Bu hissedildiği anda içindeki yakıcı duygu bir anda aşka dönüşebilir.Yanlış yönlendirilmiş öfkeyle dolu olan yürek bir depremden bir depreme koşar ve yorulur. Yorgun düşünce o yakıcı kabullenememe duygusundan şanslıysanız ve biraz da olgunsanız kabullenme dönemi başlar. Ne güzeldir sevmiyor beni sorunu falan yok işte bu kadar basit sevmiyor sadece diyebilmek. Geriye sadece bir iç çekiş ve küçük bir yürek sancısı kalır. Dediğim gibi şanslıysanız...
sevilmemek kötü değil de, seveni olmamak kötüdür. aynı şeyler diyebilirsiniz ama aynı değil aslında. çünkü seveni olmak demek, sevmeyeninizin olmayacağı anlamına gelmez. seveniniz mi daha çok, sevmeyeniniz mi mevzusu da değil. hani birisi sizi sever, birileri sizi sever, seven de sevilen mutlu olur ya, o andan sonra, sizi sevmeyenlere, kendin bilirsin, çok şey kaçırıyorsun diye düşünerek , düşündürerek mutlu olabilirsin. her şey insanın kendinde bitiyor, yani o insanın kendine bakması demek, sizi sevmeyene söylenmiş bir şeydir.
ruh çöküntüsüdür, insanın kendi kendine sorular yöneltmeye başlamasına sebebiyet verir, ne kadar sevsede hep sktir yanıtıyla karşılaşmışlıktır.
(bkz: emro)