karşılıklı olmasına bağlı olarak sevinç ya da keder uyandırabilen, her insanın dünyadan ve insanlardan en önemli beklentisidir.
bazı kuramcılara göre çocukluk dönemlerinde doyurulmazsa -bilhassa bebeklik- kişilik bozukluklarına yol açabilen, saldırganlık, içe kapanıklık, bağlanamama duyguları ile sonuçlanabilen gerekli, olmazsa olmaz duygu.
sevmekten daha büyük sorumluluklar getirir insana.
seversin, sevmeyi bırakabilirsin.
ama seni seveni bırakırsan onun acısı çok başka. o insanın ahını almak çok kötü. sevmek çok kolaydır ama sevilmek çok zor. doğru kişiyi sevmek kadar doğru kişi tarafından sevilmek de çok önemli.
gereği kadar kıymet verilmeyen ancak sevmek kadar ve belki de sevmekten daha güzel olan şeydir. aşk başlığı altına an itibariyle 4692 entry girilmişken 'sevilmek' başlığına yalnız 42 girdi olması bunun kanıtı. sen sevene değer verme, sonra sevdiğin karşılık vermeyince üzül... yanlış yapıyoruz sanki.
değerli ve özel olduğunuzu hissetiren, aşırı değer görmenizi, size özel muameleme yapılmasını sağlayan hadisedir. başınıza gelen en ufak bir şeyde dünyayı ayağa kaldıracak birinin olduğunu bilmenizdir. bunaldığınızda konuşacak birinizin olmasıdır. karşılıklıysa kayıtsız şartsız mutluluktur.
zaman zaman istenmeyen olay. hastalık olduğunu düşünüyorum. ulan sözlük, paylaşasım var seninle. tanımı da yaptım, artık paylaşabilirim değil mi, hihi...
hiçbir zaman el üstünde tutulan, çok sevilen birisi olmadım. zengin değildik. tek çocuk değildim. şımarmamı sağlayacak hiçbir şey yaşamadım. fazlasıyla çekingen olduğum için, övülsem de, sevilsem de şımaracak yüzü bile bulamadım kendimde. o yüzden hep odun gibi yaşadım. çocukluğumu "niye kimse sevmiyo?" diye ağlayarak geçirdim. sonra ergenlik denen, fazla sivilcem olmadığından nasıl geldiğini anlayamadığım olay çıktı ortaya. bir nefret, bir tiksinti... istemiyorum abi. yemin ederim, insanlar beni sevsin istemiyorum. okuldayım mesela, annemi aradım. "akşam ne yemek var, okulda yemeyeceğim, biriktirmem lazım parayı" diye. kızdı. "ye yemeğini doyur karnını, veririm ben para ye, sakın aç kalma!" diye haykırıp kapattı. rahatsız oldum. hak ettim mi? sanmıyorum. "yemeğini ye" diyecek bir anneyi hak etmedim. yemeği de hak etmedim, parayı da. rahatsız oldum. daha da iğrenci, gittim o parayla yemek yedim. sonra ders çalışmam gereken zamanda ne yaptığımı düşündüm, hepten sıçtım.
hastalıklı birtakım arkadaşlarım yüzünden de soğudum lan ben sevilmekten. niyeyse hepsi de kızdı bunların. sevgilim olmayanları, yakın kız arkadaşlarım. bir yerden sonra hepsi "değer verdikçe kendinizi bi şey sanıyosunuz!" diye haykırıyordu. bana dedikleri besbelliydi, niye erkeklerin tümünü aynı kefeye koyduklarını anlayamadım hiçbir zaman. ben onlara gerçekten hiçbir şey yapmamıştım. kafam bozuk olduğunda yalnız kalmak istediğimi söylüyordum. ya da "şöyle yap" dedikleri şeyi "böyle" yapıyordum. bu mu? değer verince tepeye çıkmak, sevenin kafasına sıçmak dedikleri bu mu?
sokayım sevginize abi, istemiyorum ben. kendim seveyim, siz sevmeyin. ben o baskıyı, o stresi kaldıramıyorum. vallahi bak. kudretli güçlü adamım ben. ama sevilmeyi kaldıramıyorum. gözümün önünde havaya uçan adamın haddi hesabı yok, aha ben normal insanım. aslında değilim lan. aboo, aha buldum bak sorunu. psikolojik destek lazımmış.
her neyse hacı.
ergen tribi gibi oldu bu aslında "sefmein bheni istemiorm..." tadında. ama hayır, asla. sevilmenin ve sevmenin ne demek olduğunu biliyorum ve bunu kesinlikle aşk meşk işini düşünerek yazmadım. annenin çocuğunu sevmesi. arkadaşını sevmen. onun gibi.
ben en azından bazı insanların beni sevmesini istemiyorum sözlük. ne sevgilerinin karşılığını verebiliyorum, ne stresini çekebiliyorum. anne bunu okuyorsan topsun olm, sevme beni. vallahi, ben istemiyorum. "oğlum cehennemde yanacan sen" diye ağlıyorsun zaten, ağlama. "geber sıçbok!" de, yapma gözünü seveyim.
uzunca bir süre maruz kalınmadığı takdirde insanı başta kendinden ve birçok şey den uzuaklaştıran, bir o kadarda çoğu şey'e yakınlaştıran, sırrı henüz çözülememiş bir olgu.
karşılığı sevence beklenir çoğu kez .inadına karşılık verilmez .sevsen dahi belli etmezsin çoğu kez .bu kah domuzluktan olur ,kah tepkini nasıl nasıl gördüğünü bilmemekten .sevilmek güzel şeydir .kadir kıymet biliyor iseniz .
ettirgen yada otturgan her nasıl bir fiil olursa olsun öznesinin dötünü tavan yaptıran faaliyet.
öyle keyif, öyle mutluluk... öyle... öyle bir şey işte...
dötün tavana mesafesini minimize etmek için sevmek de güzel bir yol.
severken sevilmek zeytinyağlı dolmayı biteceği düşüncesini unutup paylaşmak gibi.
-limon sıkayım mı sevgili?
-ama entrye limon sıktın sevgili.*