Herkes şunu yapmaz bunu yapmaz yazabiliyor. Ama ben bunu yapmayın şunu yapmamyim yazan yok. Kardeşim kimse bencil olmasa zaten ortada sorun kalmaz. Gerçekten insanlar özür dilemeyi bilse gene sorun yok yok ama okadar kadın tanıdım ki bırak özürlü kusura bakma demeyi bilmiyorlar. Öyle tiplere hayatta ödün vermem. O sonrasında beklenti içinde ne giriyor sen bir adım at insanlar 10 adım atar zaten.
sevilmek olarak "asla emin olamayacağınız bir duygu" olarak bakılmaması gereken durumdur. hissetmek denilen bir şey var sonuçta. kişi, sevdiğinden emin olduğu kadar sevildiğinden de emin olmak ister elbette. ama arada ki "sevmek" bağı öyle bir his ki, sana ister istemez sevildiğinin, daha doğrusu sevilmek istediği duygusunu verir.
sevdiğinden emin olursun da sevildiğinden hiçbir zaman tam olarak emin olamazsın. bazen gıcık tuttuğunda verilen suda bazense çayına kaç şeker attığını bilenden bilirsin sevgiyi. fazla beklentilere girmek doğru değil. beklentiler acı verir.
bir ihtiyaçtır tıpkı fark edilmek, aranılan olmak hatta en basitinden hesaba alınmak gibi. Ayrıca yapısı itibariyle egoist bi havası da vardır. Bir de sevmeden sevilmek vardır ki işte o zaman bu eylem işkenceye dönüşür. bi sal beni be der insan.
kelime anlamı itibariyle sevmek eylemine konu olmaktır. böyle bir eyleme konu olanın, sevmekten bir haber olduğunu da düşünmem açıkçası. sadece şu olabilir. sevmekten hoşlanan ya da sevilmekten hoşlanan. hangi duygu durumunda iyi hissediyor ve iyi yansıtıyorsanız ona bürünürsünüz. içinde sevgi olduğu için de zararı olmaz. yeter ki riyakarlık olmasın.
elbetteki hayatın en doruğa çıkarıcı, en tatmin edici hissidir. kişi kendine değer verildiğini hisseder ve kendisi "samimiyetle" seven insan yada insanlar için yapacağı fedakârlıklar için sınırsızlık hisseder. insanoğlunun yaşamındaki bütün aktiviteler freud'un cinselliğe bağlamasının paralelinde bir de sevilmek hissi içindir. bu sürekli çıkılmaya çalışılan veya eteklerinde yatılan dağın zirvesidir.