Yaşanılan her türlü güzel şeye rağmen artık sizden boğuluyor ve eskiden hoşuna giden şeyler artık canını sıkıyordur. Bunları fark ettiğinizde ya da direk sizi sevmediğini söylediğinde sevilmediğiniz gerçeğiyle karşı karşıya kalırsınız,
oysa sevin dedi tanrı, karşılık istemeden pazarlıksız...
Siz karşılıksız seversiniz ama sizi sevebilecek birini bulmak her geçen gün azalır. Çünkü sizi sevmeyenler sevecek birini bulurken siz sizi sevebilecek birini bulacak güç bulamazsınız, her geçen gün sevginizi birilerine dağıtırsınız ve umutsuzluğa gark olursunuz.
tanım: karşı tarafın açık bir şekilde söylememesine rağmen davranışlarından ya da konuşma şeklinden çıkarılabilecek bir durumdur.
belki de insanın canını en çok acıtan olaylardan biridir, sevilmediğini hissetmek!.. tam tersine o kişi sizin çok sevdiğiniz biriyse, sevilmediğinizi hissedersiniz ama yine de acaba bana mı öyle geliyor diye de avutursunuz kendinizi bi yandan(aslında bal gibi sevmiyordur hamunagoyum e be eşek) köpekliğinle kaldığının resminden başka bir şey değildir aslında . . işin kötü tarafı "sen köpek gibi seversin, o seni belediye gibi zehirler."
karşı cinsten yana çok aşina olduğum bir duygu. özellikle ağzı açık ayran delisi gibi kesmeler, tonla iltifatlar, sürekli aranmalar, msj atılmalardan sonra, -tamam dediğimde, akabinde gelişen bir duygudur. üstelik öyle çok beğenilmenin üstüne şapa oturtur. korkacak birşey yok, zamanla otura otura poponuz sağlamlaşır ve yusufçukların içinde, delikanlı gibi dolaşmanızı sağlar. hani biri götün yiyor mu dediğinde, abicim benim götüm yemesin de kimin götü yesin rahatlığını bile verir. bu olayın güzel kısmı. ama bir de en yakınlar var ki, onların sevmemesi pis koyar adama. bu da hayata karşı güçlenmenizi sağlar. çünkü eve gelip, sevgilinizi anlatacağınız, omzunda ağlayacağınız bir anneniz, ve başıma ne gelirse gelsin arkamdadır diyeceğiniz bir babanız olmaz, olmamıştır.(varlıkları olmasına rağmen)
bazı kadınların yanında hissedilen duygudur. ne derdiniz var kızım benle demek ve hatta bazısının üzerine abanmak istiyorum ama hanfendilik bende kalsın deyip kibar kibar oturuyorum. tabi oturulmak zorunda olunan yerde. değilse durmam bi dakka.
insanı derin yaralara gark eden durum. Bir kere psikolojik tramvaya yol açar ve hayattan zevk almak zorlaşır. işin kötü tarafı ileride bir kişi sizi severse bile güveniniz azalır herkesten kaçarsınız. Zordur.
karşi tarafın sizden hoşlanmadıgını yada elektrik alamadıgini anlamanin yolu çok basit.karmaşik teorilere gerek yok. whatsaptan veya herhangi bir platformdan mesaj atin eger geri donus 1 saatin ustunde ise gecmis olsun.
manitayla aynı arkadaş grubu içersindeydik ve 5 yılın sonunda olmuyo zartzurt diye ayrıldık. ayrılmadan bir gün önce arkadaslarla bulustuğumuzda bir espiri yapılınca direk bana bakan, dokunan kız diğerleriyle eğleniyodu, resmen bana bakmamaya çalışıyodu. berbat hissettirir, ulan yüzümde bişey mi var iğrenç mi gözüküyorum diye bir hafta aynalara bakıp durdum bir hafta.
kırıcıdır. ancak kendinizi başkasının verdiği değere göre "değerli" hissetmemeyi öğrendiğinizde daha az yara almaya başlıyorsunuz. insanların hakkınızda ne düşündüklerini, ne hissettiklerini, başarısızlıklarınızı umursamayın ve kendinizi sevin. tek çare bu.
Başkasının sevgisine muhtaç yaşarsanız dağıtır tabii. Ruhunuzu paçavraya çevirir. Kesilmiş ayak tırnağı gibi hissettirir. Atların toprağa sıçtığı bokun bile daha faydalı olduğunu düşünürsünüz.
Devam edeyim mi? Yormayın beni mesele anlaşılmıştır herhalde. Siz kendinizi sevin kalanı gelir aq. Ha Biraz da saygı duyun.
karşıdaki kişiye dair hiç bir his beslemiyorsanız aslında umurunuzda olmayan,
ama his beslediğiniz kişi tarafından böyle bir şey hissederseniz dünyanın ne kadar dar ve dünyada tek başınıza kaldığınızı anladığınız andır.