allahın yüceler yücesi bir kuludur. şimdi bir sahne kurulsa, alanda binlerce kişi olsa ve adı anons edilip de sahneye çıksa binlerce kişinin gözlerini yaşartacak kısa bir konuşma yapabilir. günah ama o kadar insanı ağlatmaya gerek yok deyip sakince olduğu yerde hayatına da devam da edebilir. bu ihtimallerin şizofreniye bağladığı nokta değil kesinlikle, sevilmediğini bildiği halde sevmenin farklı bir psikolojisi var. gecenin bir yarısında, herkes uykudayken sen tavana bakıp defalarca '' neden'' diye sorgularsın, uyuyamazsın, uyuyunca uyanamazsın. konuşamazsın, konuşunca anlatamazsın. oturduğun zaman kalkamazsın, sandalyenin o iç bükey kısımları kalbine kalbine batar. çektiği bu acıya rağmen sevmeye devam eden bir kimyası vardır ve bunu kimseye anlatmadan, susarak, sabrederek bazen buralara yazarak, kimi zaman resimler yaparak ifade eder. sevilmediği çoğu zaman aklına gelmez, çünkü sevdiğinde bastırabilir sevilmeden geçen yüzlerce günü. dokunmak da var tabi. sadece bir kere dokunmak. rengarenk çiçekler alıp ona heyecanla ve sıcacık sarılmayı nasip etmeyen hayata, engellere, mesafelere, bitmeyen inadına lanet olsun...
sevmek asil bir duygudur guzeldir. ama dunyanin duygu kanunlari kaldiramaz o sevgiyi once sistem coker sonra erkek coker. bazen sistem cokmez takili kalir ama tasiyamaz o yuku yine birakir kendini bir sure sonra. sevmek zor zanaat. sevecekseniz seveni sevin. gerci mustafa abimiz yillar once demis gonul ister hep onu uzeni diye. hayat iste fazla alengirli.
Amacına ulaşana kadar aracı olarak seçilmiş, aşkın kör oluşundan dolayı bir mendil gibi kullanılmaya mahkum bir modeldir. Başımıza gelebilir değil başıma geldi. Çok boktan bir durum.
şarkılarda, şiirlerde, yalnızlıklarda, rüyalarda, caddelerde, yağmurda, karda, çamurda....yer, zaman ve mekan algısı yoktur. sevdiği kişiyi her yere taşıyabilir. damarlarında sadece kan dolaşmaz.
Yadsınamaz bir gerçektir ki elimizdekinden çok elimizde olmasını isteğimizi daha çok severiz ve elde edemedikçe zamanla bu durum saplantılık haline gelir.Zaten yanlış olana bir yanlış daha eklenir "çok seviyorum o yüzden unutamıyorum" yanılgısı. Tabi bu yanlislar zincirleme devam eder. onda bulamadığını maddelerde ararsin devrilirsin siselerce,paketlerce. bu arada iletisimde sıkıntı yasar depresyona girersin senin icin artik dunya yasanmaz bir yer olur.Ağlarsın,zırlarsın ama degisen birsey olmaz. kabullenirsin artık sen yenildin. Ve her yer yenilgi beraberinde senden birseyler alır.
1.Gururunu
Karşı tarafının cinsi farketmeksizin, ona yaranabilmek icin kendini kaybeder farklilasirsin hic yapmam dediklerini yapar gurursuzlasirsin. Tabi gurur senin neyine !
2.yasama zevkini
Istiyorsun ama elde edemiyorsun derin bir bosluk olusur kalbinde alır yutar seni mutsuzlasirsin!
3.zamanini
Acı çektigin vakit kadar ders calissan tıpı tutturursun ama sen acı cekmeyi tercih ettin tıpı tıpla!
yani isin özü dostlar sevmek diye birsey yok tek mesele olmak ya da olmamak.
Ve bu da bilinsin ki illa olacak ben yapabilirim diyen duygunuz egonun sizi götürecegi yer uçurumun kenarıdır.
Siz egonuzdan sıyrıldığızda mevzu bahis kişide sizi sevmeye başlayacak,acı cekip sizi sevmedigi halde sizin onu sevmenize gerek kalmayacaktır.
Maldır. Niye seviyorsun ki sevmiyor olm seni sevmiyor işte ya neden zaman kaybediyorsun. Hem biyolojik olarak hem de ruhsal olarak çöküntü yaşıyorsun bırak amk gitsin herkes yoluna...
Diyeceğim fakat insanın elinde değil işte.. malım.