çocukça olan tüm davranışlarınız bir anda yok olur. gülüşünüz , bakışınız , onun yanında nefes alışınız bile değişir. sevseydi, seni sevmediğini hissettirmezdi zaten. bu yüzden ilk açılmada olursa olur. ikinci , üçüncü ve daha çok denemelerde kendinizden nefret ettirebilirsiniz. bu da sizi öldürmez sürüm sürüm süründürür. ısrarcı olunmamalı. yağmurdan kaçarken doluya tutulmak çok acıtır.
aslında sürüncemeli soluksuz kıt kanaat bir yalnızlık berisinden öyle kolay görülemeyecek kolay fehmedilemeyecek bir şeydir.
-aylardan çok temmuzdur, öyle böyle değil... cemal nadir caddesine bakan çay bahçesinde sırtımızı tophaneye vermişiz. aylardan nasıl temmuz ama... güneş nasıl öyle soluksuz öyle diri, devlet hastanesine giden ambulansların sesi bozuyor arada kederimizi. seni sevmek için uğraşıyorum ama olmuyor diyor biri, iyisin çok iyisin.. belkide bu yüzden gereğinden fazla iyisin, doz artınca iyiliğin enayiliğe kadar eğriliyor ama sevmeye çalışıyorum seni diyor biri hikidik'e.
sevmekten vazgeçmemektir efendim. zaten o da sizi sevecek diye, siz onu sevmemiştiniz ki. fakat acıdır efendim, anlatılır cinsten değildir. yine de hep o iyi olsundur.
sevdiğiniz biri tarafından sevilmediğinizi anlıyorsanız üzünç bir durumdur. genellikle karşılıklıdır çünkü bizim sevgilerimiz de. şöyle bir şey hissedersiniz:
(bkz: kalbin soğuması/#13403065)
" ben elmayı seviyorum diye elma beni sevmek zorunda degil. " diye tekrarlarsınız kendinize sürekli. Çok seversiniz ama sevmiyordur sizi elinizden hiç bir sey gelmez bunun için. sanki kansere yakalanmış bir hasta gibisinizdir. yavaş yavaş yer bitirir sizi bu hastalık. Fakat kaderdir bunun adı. Nasıl bir gün gelip size aşkı sevgiyi ögrettiğiyse şimdi de gidiyordur. sevmiyordur. siz sevmeye devam edersiniz. sadece sessizce akıttıgınız gözyaslarınız anlatırlar herseyi. her damlada O'nun yemyeşil gözleri sanki içinize kazınır.
insanın sevildiğini bilmesi kadar iyi hissettiren ve sevilmediğini anlaması kadar da kötü bir duygu yoktur. o sevmese de siz sevmeye devam edersiniz ancak hiç faydası olmayacaktır, sizinki de bitmelidir.
Her şey gibi bu da gün gelir unutulur. Garantidir unutmak yani. Fazla üzmezseniz kendinizi unuttuğunuz zaman 'çok saçma bir şekilde üzülmüşüm'' demezsiniz ki dedirtmeyin de bunu zaten kendinize.
Kabullenilmesi zor bir durumdur. Anladıktan sonra uzun süre reddetme yoluna gidilir. Gerçi reddediyorsak anlamış sayılırmıyız ki? O zaman anlaşılması zor durumdur diyelim. Zaten bir anlaşılsa, bir kabullenilse olay sonuca bağlanacaktır da olmayınca da olmuyordur işte. Sonuç: Epey kafa karıştırdığı açık olan durumdur.