çok ama çok zordur. gerçekten allah korusundur. hele ki çok kapılmışsanız, hayatınızın o kişi olmadan ki dönemini dahi hatırlayamıyorsanız, saf bir bağ ve sevgi ile bağlıysanız o kadar zordur ki. zor kelimesi az kalır. sabır ve zaman gerekir.
sevdiğin kişi tarafından hep sevildiğini zannederek kurduğun dünyanın, aslında sevilmediğini sadece bir heves olup bittiğini anladığın zaman, acı çekersin, sonra nefret edersin.
çok kötüdür çok...
o kaçtıkça senin kovalayasın gelir, sevmiyorum dedikçe sana, ona sarılasın gelir...
ama gururun kalbinle çelişir, gitme zamanı gelmiştir elbet, yapabilecek fazla şey kalmamaıştır...
hiç unutulmayacaktır, kalacaktır içinde bir yerlerde...
birçok etmeni yanında getirir fakat sevilmek uzakta değildir. insan sosyal bir varlıktır ve elbet hayatında kendisini sevenler çıkacaktır ama eskine nazaran iyi mi, kötü mü orasını bilmek güçtür. insan, sevgiye muhtaçtır.
anlamamazlıktan gelmek için kişinin kendince yarattığı tüm bahanelerin sonuna gelmesi ve derin sessizliği ile başbaşa kalması halidir. onurlu olunuz; ufaktan ufaktan kendi yolunuzu ciziniz derim ben.
O anda ölmek ister insan,söylediği her şey yalanmış dersin kabus gibi çöker üstüne her şey pişmanlık başlar,sürekli kendine kızarsın.Söylersin, söversin fayda etmez ki...
ellerinle birer birer diktiğin, baktığın büyüttüğün kocaman bir bahçedir sevmek; sevilene karşı büyütülen, güçlenen, her gün başka filizler veren, içinde her geçen gün daha fazla yer eden. ilmek ilmek bir tek değil yüzlerce ama nazik kökler atan gönlüne; sana bağlanan, yüreğine bağlanan, seni ona bağlayan.
baktıkça yüzünün güldüğü; rengarenk, rüzgarlarla usul usul dalgalanan binlerce çiçektir duyguların. kıyamazsın hiç birine...
bir sabah uyanırsın; bahçen darma duman olmuş, senin dokunmaya kıyamadığın çiçeklerin, solmuş koparılmış, ezilmiş, kırılmış. hayır dersin canlansın diye uğraşırsın. olmaz; senin emek emek yetişdiğin sevgine basar geçer sevgilin; defalarca defalarca çiğner. sevgini aşkını. sen olmadan severim dersin; izin vermez.
sevgili bir sabah yüzünde sadece buz gibi bir ifade ile gelmişse; bir şey söylemesine gerek var mıdır? yüzüne haykırması mı gerekir sevmediğini bilmek için, bir şeyler yapması mı gerekir. yeterli değil midir anlamaya. belki kendisine bile itiraf edemeyen sevgili attığı her adımla canını yakmaz mı. içini acıtmaz mı. sevgi bitince; aşk bitince, sevgili artık sevmeyince seven ona ne git diyebilir ne de kaldıkça mutlu olur. canı yana yana; içi acıya acıya hem sevgilisi kalsın ister hem dayanamaz. katlanamaz sevgisizliğe. sevilmediğini anlamak, umutların solmasıdır, bir enkaza bakakalmaktır. talan olmaktır.
sevginden gözün o kadar kördür ki onun sevmediğinin farkına varamazsın.
hayaller kurarsın geleceğe dair.
bi' bakarsın bi' gün onun yanında başkası.
yanına geldiğinde onda bi' yüzük vardır ama senin parmağın boştur.
bi' de sana "dostum" dediği gün kafandan aşağı kaynar sular boşalır.
keşke sevilmediğimi anlamadan devam etseydim hayatımın geri kalan kısmına diye de düşünmene sebeptir.
Kabullenilmesi zor bir durumdur. Anladıktan sonra uzun süre reddetme yoluna gidilir. Gerçi reddediyorsak anlamış sayılırmıyız ki? O zaman anlaşılması zor durumdur diyelim. Zaten bir anlaşılsa, bir kabullenilse olay sonuca bağlanacaktır da olmayınca da olmuyordur işte. Sonuç: Epey kafa karıştırdığı açık olan durumdur.