Sevilmeden Sevdiğinde, Önce içinde bir yerinin kanadığını fark edersin... Nerenin kanadığını da anlamazsın.. Cerrah olsan, kar etmez!..
Azıcık sonrasında, kanının pıhtılaştığını da..
Bir yerlerde boğarsın beynini, kalbini.... Acı, acı olmaktan çıkmaya başlar..
Bir, iki gece uyursun, uyuduğunu sanıp...
Aklında inci Aral'ın sevginin eşsiz kışı, Şolohov'un Durgun Donu'ndan pasajlar, cümleler, sözcükler... Hayat, romanlardan anımsadıklarından bile, daha kısa ayrıntılara dönüşmeye başlar.
Acı, tortusuyla oturur kalbine...
Artık acı, hüzündür...
Acı, orada derinlerde bir yerinden, hücrelerine dek sızlatır ama, sen sevmeye devam edersin...
Sevmek, yalnızca sevmektir.
Ve sevmek, beklemeden, istemeden sevmektir.
Seni seviyorum, seni sevdiğim için demektir...
Seni seviyorum, sen olduğun ve, ve, ve, beni sevmesen de demektir; anlarsın... Ve, daha çok kanarsın...
Anlarsın ki, sana ilişkindir duyduğun, yücelttiğin her sevgi yönelmesi...
Ve fark edersin ki, umut, insanı olduğundan daha aptal hale dönüştürürken, sen hala, sevilmeyi umarsın.
Şairin aklına düşen dizesiyle, "Hüzün ki, en çok yakışandır bize." der, durursun.
Ve, sevdiğini, en çok kanayan yerinden öpen insanların çoğaldığı bir dünyaya, yeniden ve yine özlem duyarsın...
insan böyle durumda her türlü sonuca önceden hazırlıklıdır. sevgisi o kadar saftır, okadar yürektendir ki, hiç bir kötü niyeti yoktur. sadece seveyim, sadece gözlerine bakayım, uzaktan da olsa izleyeyim. evet fazla arabesk ama gerçekten öyle. ilk duygular tatlıdır, yeşildir, canlıdır..kendinizi kaptırma korkusu yoktur, cesur ve yüreklidir. her geçen gün bilinmeze gidersiniz. içinizde, sanki indikçe derinleşen karanlık kuyu vardır. sonunu kestiremezsiniz, merak edersiniz. an gelir içinizdeki duyguya ad koyar, çıkarsınız karşısına ve açılırsınız. öğrenirsiniz ki kalbi dolu, açık kapı yok işte o zaman sizin için bitmeyen kış, doğmayan günler başlar. yargılarsınız, sorarsınız, büyütürsünüz kafanızda herşeyi, ta ki cevap bulamayana kadar. kaybolursunuz içinizde, aklınızda türlü senaryolar yazarsınız. keşkeler dolanır zihninizde. düşünürsünüz onu, her gece. çok sevdiğiniz içindir belki evet sevginiz ağır gelmiştir ona belki beğenmemiştir, belki de tarzı değildiniz. tüm bunlar onu karşılıksız sevmenize, onda tutuklu kalmanıza engel değildir, hem kalbinizdeki en güzel, en temiz yerde değil mi zaten? sonraları haberini alırsınız yakınlarından; ''beni unutsun'' demelerini iletirler, durmadan, ısrarla. size bir şans vermeyi cesaret edememiştir. yok oluşlarınıza kayıtsız kalmıştır. zaten sizi muhattabı olarak bile görmemiştir ki.. duymaz yavlarışlarınızı. istemez sevginizi. çünkü siz sevilmeden sevmişsinizdir. öteki olmayı baştan kabullenmişsinizdir.
hangi kelimeyle anlatsam diye düşünürken; bu durumu anlatmaya kelimelerin kifayetsiz kalacağı sonucuna vardım. belki bi kelime istersin, sanırım "acı" biraz anlatır bu duyguyu.
sevilmeden seviyorsun ya hani, "o" senin olmuyor işte. bunu kabullenmen gerek. ama sen bunu beceremezsin, unutamazsın "o"nu. belki içinde yaşadığın eziklik duygusu. çünkü "o" senin olmadı. kendine aşık edemedin "o"nu. belki "o"nun yüzünden özgüvenin tamamen sarsıldı.
bak ne kadar kötülük yapmış sana. ama yine de "o" nu seviyorsun di mi? o zaman sevmeye devam et. acı çekmeye devam et. bu arada dua falan etme. nasıl olsa kabul olmuyor söyleyeyim sana. herkes hayatın bi ucundan tutmuş yaşamına devam ederken, sen hep aklında "o"nunla yaşıyorsun, her saniyen acı içinde geçiyor. "o" hayatını zevk sefa içinde yaşarken hem de.
soner arıca'nın beni bırakma adlı parçasında geçen söz öbeğidir
ayrıca parça neye benziyor diyenler için sözleri;
Git hadi git ciğerim yanıyor
Son gece bu, beni sevsen ne olur
Kim saracak beni kim sevecek
Dur dokunma yüreğim acıyor
Sevme beni sevdalardan vurgunlar yedim
Bana çok gördüğün aşkı sen ellere ver
Terkedilişim ilk değil alışır gönlüm Sevilmeden sevmek var ya o daha beter
Hadi beni öldür beni unut
Hadi beni göm yalnızlığa
Hadi bana hepsi yalan de
Beni bırakma
yolun başında herşey çok güzel gelir, içinizdeki ümit hiç bi zaman ne olursa olsun asla bitmez. sevgili olucağınız günleri hayal edip yaşamaya devam edersiniz. yaşamak daha bi keyifli hale gelir o zaman. hep muspet düşünüp kendinizi tatmin edersiniz. ama kendi yalanınızda kendinizi boğarsınız. bunu anlamanız biraz zaman alır ama anladıktan sonra iş işten geçer. o renkli hayaller yerini, adam akıllı acı çekme faslına bırakır.