Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
gözlerimde parıltısı bakır bir taşın
kulaklarım komşuların ayak sesinde
varsın yine bir yudum su veren olmasın
baş ucumda bir bana "su yok" desin de..
kemalettin kamu
ne yanar kimse bana ateş-i dilden özge
ne açar kimse kapım bad-ı sabadan gayri fuzuli
fuzuli söylenmiştir denilebilir, ama fuzuli mahlasımı fuzuli koydum çünkü cahiller, fazladan söylemiş deseler de arifler bunun fazilet kökünden geldiğini bilirler.
(bana gönül ateşimden başka yanan (acıyan) yok, kapımı sabah esen rüzgardan başka çalan yok..