bugün

varsın yine bir yudum su veren olmasın
başucumda biri bana "su yok!" desin de.. Kemalettin Kamu..

Ne yanar kimse bana ateş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bad-ı sabadan gayri
(bana gönül ateşimden başka yanan(acıyan) yok, kapımı sabah esen serin rüzgardan başka çalan yok)Fuzuli..
kabul.
bir kez yolda karşılaşalım bununla da avunacağım.
"korkmaktansa dünyanın çılgınlıklarından, çıldırmışcasına korkutmalı dünyayı."
Son saatimde mi uyandım uykudan,
Neden boş geçen yıllardan içim ezik?

(bkz: son türkü)
(bkz: Orhan veli)
Sevgi emekmiş. Emek ise vazgeçemeyecek kadar ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş.

(bkz: can yücel)
vur bana.
ya ben erken geldim ya da sen gec kaldin vuslata.
ondan hatira acilarima sarilip bir baska o bekleyerek geciyor omrum.
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden
Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.
göklerden gelen bir karaaaaaaağğğğğr vardır.
Yol onun,
Varlık onun,
Gerisi hep angarya,
Yüz üstü çok süründün,
Ayağa kalk Sakarya!
Bir akşamüstü
Sadece denize bakalım,
Girmeden içine yüzelim,
Aklımızın içinde sarılalım,
Yüzleşelim,
belki birleşelim,
Belki yalnızlıklarımı çıkartırız üstümüzden.
Belki tek bir kelime ederiz,
Bu akşamüstünden.
Bu heba edilemeyecek gözlerden.
Yeşile,
Yenile, yenile.
Şimdi artık kelimeler yetersiz anlamı yok
Yitirmişiz anılarla beraber faydası yok
Gel bunları bırakalım artık bir tarafa
Gerçeği görmeliyiz dostum başka çaresi yok.
Biliyorum, kolay değil yaşamak;
Ama işte
Bir ölünün hala yatağı sıcak,
Birinin saati işliyor kolunda.
Yaşamak kolay değil ya kardeşler,
Ölmek de değil;

Kolay değil bu dünyadan ayrılmak.
En kötüsü de ne biliyor musun?
Özlediklerinin hiçbirisi geri gelmez.
Sadece " özlersin"...

Can yücel
"Anladım ki külllenen bir sigaradır,
soğuyan bir bardak çaydır benim ömrüm."
"Ben seni severim sevmesine de, toplum buna hazır değil."
Haberin var mı? taş duvar demir kapı kör pencere?
sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur,
ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek.
içimden Şu Zalim Şüpheyi Kaldır Ya SenGel Ya Beni Oraya Aldır.
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim...
Sevinçten uçardım hasta oldum mu
40ı geçerse ateş, çağrırlar istanbula
Bir helalleşmek ister elbet, diğmi, oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oyununu
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu
Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici-hep, hep acele işi!
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezberledim gurbeti
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
orhan veli kadar -anlatamıyorum.