bir yazarın pişmanlık dolu özleminin verdiği acıya eklenen acılardan biridir.
sevilen kıza duyulan hasretin üzerine bir de bu acıyı yaşayacağım hiç aklıma gelmezdi. bir iki yıla kalmaz aklımı kaçıracağım bu bir gerçek. ben onun hasretine kendimi mahvettim ve bir de başıma bu ölümü çıktı. durumum hiç iyi değil.
hastalığını meğer benden saklamış. zaten bir kaç kez kötü bir olaydan sonra gurur meselesi yapıp onu hiç sevmiyormuş gibi yaptım tam 5 yıl. 5 yıl hiç takmadım. sonra araya hasret, özlem denen o berbat duygu girdi. ben şerefsiz biriyim hepsi bu. o beni kazanmak için kendi gururunu yıkıp bana yaklaşmaya çalışıyordu ama ben gururuma uyup onu azarlıyordum.
deneme tahtası gibiyim kardeşim ölümü bir de bu ölüm. ayakta duracak halim kalmadı geçmişe dönük düşüncelerimden.
hayat beklemekle eşdeğerdir çoğu zaman. biz insanlar doğru zamanı beklediğimizi zannederken hayatı kaçırıyoruz çoğu zaman. ve insanı en çok üzen durumla karşı karşıya kalıyoruz sıkça; yaşanmamışlıkların pişmanlığı. unutma dostum, doğru zaman dediğin şey aslında şimdidir.