Nasrettin Hoca döneminde yaşansaydı aşağıdaki diyalogun oluşması muhtemel olaydır.
-hocam hayırdır sevdiğin kız ermeniymiş?
*bana ne.
-ama hocam ermeni çıkmış?
*öyleyse sana ne.
çok kötü bir durum, acayip bir felaket. sırf ermeni diye vazgeçilesi durum.
+ hedehede bikbik bu ermenilerin bir geleneğidir i$te...
- bi dakka yaa sen ermeni misin arzu?
+ evet yani kökenim ermenilere dayanıyor sevgilim.
- haydaaaaaa! ayrılıyoruz o zaman.
+ nasıl yani? neden ki?
- çünkü ermenisin sen. yani türk değilsin daha doğrusu.
+ ama daha önce benim ki$iliğime müthi$ bir hayranlık beslediğini söylemi$tin.
- ...
+ gözlerime baktığında zangır zangır titriyodun.
- ...
+ elimi tuttuğunda bayılacak gibi oluyodun.
- ...
+ peki ya ya$adığımız onca güzel anı da mı yalan?
- ...
+ insan değilmi$sin sen, istediğin kadar türk ol.
- ...ama sen ermenisin, o yüzden yani, olmaz.
not : buradan tüm sever gibi yapıp da sevmeyenlere selam ederim. nefret dolu bir selam...
ahçik adlı türkü de bahsedilen durum. aslında sevilen kızım ermeni çıkması değil de kızın ermeni olması, çocuğun türk olması birleşmelerine engel oluşturur..
Yarın, 15/03/2007 saat 21.45 itibarıyla Show TV'de yayınlanmaya başlayacak olan Ayrılık isimli dizide ekrana gelecek olan sahne. Diziyi yayından önce izleme şansı bulmuş biri olarak bir kaç küçük not düşmek isterim. Ayrılık, belli çevrelerin iddia ettiği üzere türk-ermeni düşmanlığını gıdıklayacak bir diziden çok anadolu tutkalının kimyasını irdeliyor duygusunu veriyor izleyene. "Ben ve öteki" kavramına getirdiği serin yaklaşımlarla adını utandıracak gibi görünüyor. özellikle aşkın iki tarafında duran mari ve yunus'u oynayan ikiliye dikkat. Türkiye onları çok konuşacak. Bir de ilk yönetmenlik denemesinde izleyeni şaşkınlığa uğratan Zübeyr Şaşmaz'a. Ve son not; dizinin müzikleri içersinde bulunan Ah istanbul'u cengiz özkan okusaymış tadından yenmezmiş dizi.