sevilen kişi bir başkasına aşık olduğu, o yabancının elini tuttuğu sürece doğru olandır. adamı getirip karşında elini tutup, onu öpüp otururken nasıl kendini iyi hissedebilirsin ki ?
ne gerek var ki. ne kadar acı çektiriyor olursa olsun, bugüne dek ne çok üzmüş olursa olsun o duyguları hissettiren kişi değil mi o? hayat telaşesinin içinde, en yakınına bile güvenmekten imtina ettiğin günlerde bir yerlerde hala gerçekten aşkın, sevginin, karşılıksız ve çıkarsız hislerin olabileceğini anlatarak ümidimizi tazelemiş kişi değil midir o? hayatınızdan, aklınızdan çıkartın ama kalbinizden silmeye uğraşmayın. bırakın kalsın orada, zamanla acı hafifledikçe geriye bıraktığı "nasıl sevmiştim" deyişi ve bu canhıraş sevginin tatlı yorgunluğu olacaktır.
çok sevmişsen eger silinmez, silmiş gibi davranırsın. silemezsin. yaşadıklarin, paylaştıkların aklına gelir. yapamazsın. bir zamanlar el ele gittiğiniz yerlerden geçerken için sızlar, üzülürsün ağlarsın belki .. unutmaya çalışırsın. zamana bırakırsın.. hatalar yaparsın. içip içip ararsin belki .. ama zamanla bakarsın ki acıların hafiflemış, zamanla anlarsın ki boşuna bitmemiş hiçbir şey. sonra bir gün karşına öyle biri çıkar ki binlerce kez şükredersin ayrıldığına.. binlerce kez şükredersin onun yanında olabildiğine.. onun olabildiğine.. iyi ki varsın sevgilim, iyi ki seninleyim, iyi ki benimlesin. seni çok seviyorum. *