demode kömür gibi saçları, grimsi gözleri ve o gözlerden süzülen sıcacık kendinden emin bakışları vardı.
bembeyaz tenine oturan dudakları ve o muhteşem gülüşünü sergilediğinde sivrileşen çenesi...sol kaşının üzerinde ufak 'ona özel' bir beni vardı ve içinde benim olup-olmadığımı bilmediğim bir kalbi...
koklayarak öperdi. boyu yetişmediği için kaldırımın üzerine çıkardı. dakikalarca boynumu kokladığı zamanlar olmuştur.
güzel düz saçları vardı ancak alnı çok genişti. bir de saçları çok çabuk yağlanıyordu. bu yuzden sık sık saçlarını yıkardı. esmer olduğu halde saçlarını sarıya boyatmıştı. kendisi de beğenmemişti o halini. ibrahim yattara'ya benzemişti. allahtan tez zaman da eski haline getirdi saçlarını.
ilgi duyduğumuz, beğendiğimiz, aşık olduğumuz kişilere ait detaylar.
kısa boyluydu ama asla bunu kendine sorun etmezdi. özgüveni yüksekti.
topuklu ayakkabı çok yakışırdı ama ben sevmediğim için giymezdi.
hep filmlerdeki gibi bir aşk yaşamak isterdi. yağmur altında yürümek veya yağmur yağarken kucağıma alıp kendi eksenimde dönerek ıslanmamızı isterdi.
sinirliydi, sinirlenince ağzından nelerin çıkabileceğini tahmin etmek çok zordu.