geride bıraktığı zihinsel kalıntılar. şimdi bir kere ben sevdiğim için söylemiyorum ama kızın ilahi bir güzelliği vardı. yandan bakmayı çok seviyordum ona. saçlarını roma topuzu yaptığında onu izlemek başka bir duyguydu. onunla aynı şehirde yaşamak isterdim. biraz vakit geçirebilseydik ve bu denli tedirgin olmasaydı birilerinden bana karşı. eminim beni en az onu sevdiğim kadar severdi. öyle bir potansiyeli vardı. gördüm bunu onda. bunlar hep mazide kaldı. yalnız işte "ona sadece sevdiğin adamın elini tut" demişler. o da bununla yaşamış. onun için üzülüyorum bazen. kendisini karşılıksız sevmiş adamın elini tutmadığı sürece hep mutsuz olacak gibime geliyor. çünkü gerçek aşkın, huzurun ve mutluluğun bu adamın avcunun içinde olduğunu kimse ona garanti edemez. sadece tutarsa bilebilir. onun detaylarında ona dair gördüğüm şey mutsuzluğa ve hayal kırıklığına koştuğu. bu beni cidden üzüyor. ben onun mutlu olmasını isterdim. ama benimle olursa bunun bi tarifi olmazdı diye de kendime yontardım. sahi neden başkasıyla olan mutluluğu beni ilgilendirsin ki ben acı çekmişken bunca zaman? öyle gitsin, mutlu olsun değil bu işler. oldu bir de düğününe gidip altın takalım! bunlar hep laf olsun diye söylenen şeyler. bana bıraktığı devasa mutsuzluklarını mutluluk yaptım yazarak. evet ben onu sevdim ve her zaman da onu dünyada en çok mutlu edecek insan olarak sonsuza dek yaşayacağım. o bunu belki de hiç hissetmeyecek olsa da...
duruşu var ya duruşu, sakinliği, dinginliği. hani bana bi baksa, sabaha kadar kıpırdamadan durabilirim. eli, ayağı, gözü bilmem nesi umrumda değil, gözündeki ifade, yüzündeki tatlı gülümseme...
kıkırdayak gülüşü insanın içini ısıtırdı. derin bakışları delerdi adamı. dünyadaki bütün aşklar onun vücudunda yekpare olmuştu sanki. ben aşkın ne olduğunu o'nda anlamıştım.
saçlarının dökülmüş olması, sevimliliği, duygusallığı, hayatı boyunca hep fedakarlığı, merhameti, güler yüzlülüğü, yakın gözlükleriyle gazete okuyuşu, tavlada ki heyecanı. evet evet o benim babam.
sol omzunda kalp şeklinde doğum izi varmış. Varmış, çünkü eski yengeniz kapalıydı ben de biraz muhafazakarım üzerinize afiyet. Görmemekle de bişey kaybetmedim sonuçta.
Sonra aynı benim gibi sol gözü küçüktü. Hoş şeyler bunlar.