kusur görenindir demiş rahmetli Neşet Ertaş.
söz konusu şahsın yaptığı eylemler ya da barındırdığı özellikler yanlış tanımına uymuyorsa gönül güzelliği ve yüceliği olarak isimlendirilecek harekettir.
Birinci yıl yanyana
ikinci yıl cancana
Üçüncü yıl sen o yana, ben bu yana dönemi bittikten sonra konuşulması çok geç olabilecek konudur.
Kusurlarıyla kabul edip, sevebiliyorsanız ne alâ ama kusurları yok saymak gibi komik bir cengaverliğe kalkışmamak gerekir.
Sözüm hem kadına hem erkeğe...
aynı şekilde kusurları görmezden gelebiliyorsa karşı taraf, kişiyi olduğu gibi kabullenebilmeyi başarabilmişse iki tarafta işte o zaman mükemmel ilişkiye adım atılmış demektir. zira kendini yada karşındakini kusursuz sanmak yanılgı ve kusurun en babasıdır.
zamanla şurasından burasından eleştirmeye başlarsınız, "biraz değişse", "öyle demese", "şöyle görünse". bu eleştiriler bilinç altında o kadar birikir ki, bir zaman sonra dayanılmaz bir hal alır insafsızca eleştirirsiniz. yaptıklarınızı, göz yumduklarınızı karşınızdakinin yüzüne vurmaya başlarsınız. daha fazla böyle devam edemez sonunda ayrılırsınız.
Aşkın gözü kör tabi. O ilk heyecanlar geçsin o zaman görürüm sizi. Ha hâlâ hoşgörebiliyorsan hiç düşünme ömrünü onunla geçir. Zaten gerçek sevgi bütün kusurlarina rağmen sevmeye devam edebilmektir.