insanız hepimiz elbette sevişiriz..sevişirken de o anın büyüsü tılsımı veya herneyiyse ağzımızdan denişik * cümleler istemeden kaçabilir...peki ya sonra?? sevdiğimizin yüzüne nasıl bakarız??içimizdeki hayvan çıkmıştır birkez ortaya...
bkz.ıssız adam alper ne diyor manitasına?? neyim ben senin hayvanınım değil mi ??
bkz.yaşamın kıyısında da ne diyor tuncel kurtiz amcamız fahişeye...
bunları hepimiz yaşamadık mı?? (bkz: suyunu çıkarmak)
yatak sırrı kabir sırrı derdi babannem bir zamanlar. büyüklerin doğru dediğini zamanla anlıyor insan. gerçektende yatakta veya başka bir yerde farketmez o an mahremiyet kayboluyor fakat normal hayat esnasında mahremiyet geri kazanıldığında bunlar sır olmaktan öteye gidince ,ki sır bilindiği üzere unutulması gerekendir, herşey anlamını yitirir.
sevişme anını daha şirin bir kılıfta imgeleştirelim önce;
hani süper mario oyununda zıplayıp da altın falan çıkan kutulardan kimi zaman minik bir mantar çıkar -oynayanlar anladı işte- bu mantarı aldığınızda üzerinize zırh bürünür, gelen börtü böcek/kaplumbağalar sizi öldürmez bir süreliğine, aksine o koruma süresi boyunca siz onlara temas ettiğinizde onlar ölür (gerçi gider uçurumdan düşersin zırhınla munder edersin güzelim hakkı...)
sevişmek de böyle işte, oyunda geçici süreyle zırh özelliği kazandıran mantar gibidir. o süre zarfında dokunduğunuz kaplumbağalar istisnadır...onları ayrı değerlendirmek lazımdır.
ikinci kez okuyunca gerekli gördüğüm edit; sevişirken söylenen kötü sözler zırh kazanmış mario'nun dokunduğu kaplumbağalardır. normalde bu sözler söylenmez cıstır, yakar. ama sevişirken bir fütürsuzluk bir özgürlük alır gider insanı. zırh alınca mario da böyleydi...
dirty talk denilen muhabbetlerin utanılacak tarafı yoktur. az önce sevişmişsiniz, en mahreminizi birbirinize açmışsınız, o dakikadan sonra utanılacak ne kalır ki geriye? koyver gitsin, kasma yeğenim.
- esra bu dildo da hoş bir şeye benziyor he kullansak mı?
+ ne gerek var hilmi ya yetiyosun yani sen maşşallah.
- yok ben kullansam diyorum falan..
+ saçmalama hilmi ya gay mı olcan başıma! *