sevmek ile beğenmek kavramlarını birbirine karıştırmaktır.
çünkü seven karşılıksız sever, beğenen karşılığını ister. sevgi sonunda yanmayı, beğeni ise kaçmayı getirir.
yukarıdaki sevgi tanımına bakarsak, hep karşılıksız yapılan şeyler. ama tabi bunlar filmlerin, romanların gerçekleri. gerçek hayatta yok böyle bir şey. insan doğası gereği yaptığı herşeyden karşılık almak isteyen bir varlık. allah'a ibadetin bile karşılığında cennet beklemiyor muyuz? şükür etmek için illa dualarımızın kabulünü beklemiyor muyuz ?
sevgi tabiki karşılık beklenilen bir şeydir. bu karşılık da sevdiğinizin sizi sevmesidir. yoksa tek taraflı sevgiler zaman içinde susuz kalmış çiçekler gibi solmaya mahkumdur.
Bazen bir telefon, mesaj yada hatta ödemeli arama beklemekken, bazen sadece ilgi beklemektir, bazen de fedakarlık, sevgiler çeşit çeşit sevginin karşılığının 'şu kardarcık şey' denilen pırlantalar olduğu durumlarda var.
sevmediğini biliyorsanız, ömür boyu bekleyeceğinizin göstergesidir.
beklersiniz, yıllar yılı beklersiniz. yolun sonu gelmiştir ama yine bir umut dersiniz, beklersiniz. zaten sevgi ve iyiliğin aslolanı, karşılıksız karşı tarafa aktarılandır. aşktır, acıdır, kurumaktır. kurumak? ha evet... sevginin su olduğunu düşündüm bir an insan için. varsın olsun gelmesin o su da. serapla yetinir, öyle ölürüz.
--spoiler--
"oysa sevin dedi tanrı. önce sizi sevmeyenlerden başlayın işe, karşılık istemeden pazarlıksız sevin sizi seveni de sevmeyeni de"
--bana bir seyhler oluyor'dan..
--spoiler--
dünyadaki en boktan işlerden birisidir. kişinin aklı asla şunu kabul etmez: ben bir insanı seviyorum diye, o da beni sevmek zorunda değil. aşk itirafı sonrasında kız tarafı boş durmaz tabi. gelsin arkadaş olarak görmeler, gelsin sana layık olamamalar, gelsin lezbiyen olmalar bilmem ne.
