Birçok kişinin bir bakıma şikayetçi olduğu ancak nedenlerini düşünmeden yargıladığı baba modelidir.
Bugünün normları ile 50 sene öncenin sevgi anlayışı çok farklıydı.
Daha 20 sene öncesinde erzurumda, kütahyada kız erkek el ele dolaşamazdı gençler. Hadi dolaştın, şimdiki gibi öpüp koklayayım, orasını mıncıklayayım filan desen esnaf- ki şimdiki esnaf geçinen pezevenklerden bahsetmiyorum- uygun bir üslupla uyarırdı.
yani geçmişte edep ve haya kavramı, liberalizmden önce gelirdi. Özgürlüğün sınırları kültürel mirasın vermiş olduğu çemberin çok da dışında çıkartılmazdı açıkçası.
Bu bilgileri verdikten sonra şu an 50 özellikle 60 yaş üstü olan babalarımızın bize sevgisini neden göstermediğini düşünmeliyiz.
rahmetli Dedem 1923 doğumluydu, biz 50 sene öncesindeki kültürden bahsediyoruz adamcağızın aile terbiye modelini siz düşünün.
çocuğunu topluluğun ortasında öpmek filan ayıp sayılırmış, aynı şekilde babanın yanında çocuklar uzanmaz bunu saygıda kusur olarak görürlermiş.
Bu anlattıklarım size baskıcı gelebilir, ancak her dönemin adamını kendi dönemi içinde değerlendirmek gerekiyor.
bu arada çocuğun sevmeyi öğrenmesi için bir nevi aşk/muhabbetle büyütülmesi gerektiğine inanlardanım. Çocuk seni gördüğünde gözlerinin içi gülecek be hacı. işten yorgun argın geldiğinde babam diye yapışan bir velede, ne kadar yorgun olursan ol sarılacan kucaklayıp havada çeviricen. emin ol bir şey eksilmez yani