Sevginin bitmesi ancak ve ancak karşındaki insanın o sevgiyi bitirecek davranışlar sergilemisiyle mümkündür. Kusurlarla alakası yoktur. Hatalı davranışlar ise canınızı acıtır, üzer ama sevgiyi bitirmez. Zaten seviyor olduğun için canın yanar hatalı davranışlarda. Ama eğer ki sizi hayal kırıklığına uğratacak şeyler yapar ya da ona bakış açınızı bir anda değiştirecek davranışlar sergilerse, işte o zaman ona beslediğiniz sevgi yavaş yavaş azalır ve biter.
Basit bir örnek vermek gerekirse, bir arkadaşım (bi arkadaşım ekolü değil, cidden bi arkadaşımın başından geçmişti) kız arkadaşıyla bulundukları şehirde son günlerini geçireceklerdi. Kız o son günü bizim arkadaşla geçirmek yerine aşk-ı memnu'nun yeni bölümünü izleyerek geçirmiş. Tabi bizim arkadaş baya bi soğudu sonra da ona karşı hisleri zamanla söndü ve bitti. işte bu tip mal mal hareketler sergilerse ya da buna benzer şeyler yaparsa karşımızdaki insan, o zaman sevgi yerini zamanla boşluğa ve hissizliğe bırakır o kişiye karşı.
size yıllarca yalan söylemiştir. ama hiçbir yalanını ıspatlayamamışsınızdır. hatta ben manyak mıyım diye kendinizden şüphe etmişsinizdir. sonra bir gün bir şekilde yalanlarını itiraf ettirmeyi başarırsınız. şüphelerinizin tamamının ne kadar doğru olduğunu ve kendisinin nasıl bir şerefsiz olduğunu görürsünüz. içinizde birşeyler kırılır... herşey kırılır. sevgi ölür.
bunca zaman ağzından dökülmesini beklediğiniz sözleri duyarsınız onun ağzından. lakin içinizde tek bi zerre kalmamıştır ki bu sözler karşısında titresin. işte o andır sevginin bittiği an.. daha doğrusu bittiğini anladığınız an.
demem şu ki, zamanında olmalı herşey.. vaktinde yapılmalı fedakarlıklar, vaktinde söylenmeli pişmanlıklar..
yitirilmiş insanın ardından sarf edilen 'seni seviyorumlar', gözyaşları kurumuş bir çocuğun eline şeker tutuşturmak kadar samimiyetsiz ve geç kalınmış bir harekettir.
sevgi bir anda bitmez. bir süreçtir bu. bir anda da başlamaz, bir anda da bitmez. zaman için yaşanılanlardan sonra adım adım biter ve bir gün tanınamaz hale gelir sevgi.