'' acıyor da ne kalbime giriyor hoşlandığım kadınlar ne yatağıma '' tepkisi verilesi bir cümle. bıktım artık bu hayattan. kimlerin çıkıp sevişeceğini doğru tahmin etmekten bıktım.
Yazik sevgime diyor birisi
Güzel gözlü bir çocugun bile
O kadar korunmus bir yazi yoktu
Ne denmelidir bilemiyorum
sevgim aciyor
Gemiler gene gelip gidiyor
Daglar kararip aydinlanacaklar
Ve o kadar
Göğe bakalım şiirinden sonra sıkan şiir.
Neden diyeceksiniz ki çünkü bu siktiğim şiir sokakta akımını kullanan salaklar Turgut uyar'ın dizileriyiz derken aslında Turgut Uyar'i lekelemekten başka bir Boka yaramiyorlar.
Ulan siktiniz edebiyatı edebiyata gönül verenleri de soguttunuz.
Amuha goduklarim salaklari.
Turgut Uyar eşsiz biridir. Şiirleri de öyle lakin bu orospu çocukları lekeliyor adamı.
mutsuzlukdan söz etmek istiyorum
dikey ve yatay mutsuzluktan
mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
sevgim acıyor
biz giz dolu bir şey yaşadık
onlarda orada yaşadılar
bir dağın çarpıklığını bir sevinç sanarak
en başta mutsuzluk elbet
kasaba meyhanesi gibi kahkahası gün ışığına vurup da öteden beri yansımayan
yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
öbürünün bir kadından aldığı verem
bütün işhanlarının tarihçesi
sevgim acıyor
yazık sevgime diyor birisi
güzel gözlü bir çocuğun bile
o kadar korunmuş bir yazı yoktu ne denmelidir bilemiyorum sevgim acıyor
gemiler gene gelip gidiyor
dağlar kararıp aydınlanacaklar
ve o kadar
tavrım bir çok şeyi bulup coşmaktır
Sonbahar geldi hüzün
ilkbahar geldi kara hüzün
ey en akıllı kişisi dünyanın
bazen yaz ortasında gündüzün
sevgim acıyor
kimi sevsem
kim beni sevse
eylül toparlandı gitti işte
ekim filanda gider bu gidişle
tarihe gömülen koca koca atla
Tarihe gömülür o kadar.
turgut uyar'ın nice güzel şiirlerinden bir tanesi sadece..
"Tavrım bir çok şeyi bulup coşmaktır
Sonbahar geldi hüzün
ilkbahar geldi kara hüzün
Ey en akıllı kişisi dünyanın
Bazen yaz ortasında gündüzün sevgim acıyor
Kimi sevsem
Kim beni sevse "
mutsuzlukdan söz etmek istiyorum
dikey ve yatay mutsuzluktan
mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
sevgim acıyor
biz giz dolu bir şey yaşadık
onlarda orada yaşadılar
bir dağın çarpıklığını
bir sevinç sanarak
en başta mutsuzluk elbet
kasaba meyhanesi gibi
kahkahası gün ışığına vurup da
öteden beri yansımayan
yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
öbürünün bir kadından aldığı verem
bütün işhanlarının tarihçesi
sevgim acıyor
yazık sevgime diyor birisi
güzel gözlü bir çocuğun bile
o kadar korunmuş bir yazı yoktu
ne denmelidir bilemiyorum
sevgim acıyor
gemiler gene gelip gidiyor
dağlar kararıp aydınlanacaklar
ve o kadar
tavrım bir çok şeyi bulup coşmaktır
sonbahar geldi hüzün
ilkbahar geldi kara hüzün
ey en akıllı kişisi dünyanın
bazen yaz ortasında gündüzün
sevgim acıyor
kimi sevsem
kim beni sevse
eylül toparlandı gitti işte
ekim filanda gider bu gidişle
tarihe gömülen koca koca atla.
tarihe gömülür o kadar