gezmek. ama öyle avm avm dolaşıp gratise eve shop a falan girmekten bahsetmiyorum.
otostopla yada en kötü otobüse trene atlayıp görülmek istenen bir şehre gitmek, sabah gün doğumuyla uyanıp kahvaltıya gidip akşama kadar şehirdeki müzeleri, tarihi alanları, yöresel yerleri, ünlenmiş noktaları turlamak. gece o yorgunluktan sonra sıcak ve yumuşacık yatağa kendinizi atınca gelen huzurla hunharca sevişmek.
bir diğeri de çadırları alıp arabayla türkiyeyi turlamaktır. kamp yapa yapa gidilen 1-2 hafta o kadar alışkanlık yapıyor ki insan normal yaşamına dönünce buraya ait olmadığını anlıyor.