Bir Ekim günü, tam akşam üzeri, hava ne siyah ne de Beyaz, biraz griye biraz laciverde çalıyor. Bulutlar, bir fırçanın gelişigüzel sallanışıyla dağılmış gibiler. Rüzgâr o kadar şiddetli ki, uğultusu koridorda duvarları titretiyor.
Oda karanlık, yalnızca son ışık kırıntılarıyla etraf seçilebiliyor. Ve o anda ay ışığı sonatı'na giriş yapılıyor, yeni başlayan yağmurla beraber. Ve piyanonun üzerinden, biricik sevgilinin gülen çehresi gözüküyor.
Aylardır süren hasretin ardından aynı yatakta uyurken sevgilinin saçlarını karıştırması, bu hisle birlikte uykuya dalmak, gecenin yarısı uyanıp kulağına seni seviyorum demek...
en guzel eylem demek tek bir eylem demek . bu basliktaki ucuncu tanimim sanirim ve her birinde farkli bir acidan bakmaya calisiyorum.
bu anlamda sevgiliye sarilmayi bir level atlatarak sevgiliye sarilip aglamak diyorum.
kadinlar duygularini ifade konusunda erkeklere kiyasla daha basarililar bu nedenle bir kadinin sevgilisine sarilip aglayabilmesinde siradisi bir sey oldugunu dusunmuyorum ama bir erkek acisindan bakarsak baskasinin yaninda aglamanin zorlugu bir yana bir kadinin yaninda aglamak hele de bu kadinin sevgiliniz olmasi epey zorlayici bir durum.
eger sarilip gonul rahatligi ile aglayabilecek kadar birini sever ve ona guvenirseniz o kizi birakmayin.
Eve gelecek olan arkadaşlara yemek hazırlamak. O toparlarken siz dağıtırsanız o mutfağı bir de delirir ki aman aman. Ama yine de en güzel şeylerden birisidir. Çok çok uzun zamandır yapma imkanınız olmadıysa bu kısımı hatırlamak üzmüştür ama yapıldığında mutlu eder, olunur.