kız- bak aşkım şu kız ne tatlı dimi ??
erk- hangisi?
kız- şu işte canm..
erk- a evet tatlıymıs cidden
kız- nasıl tatlı ben tatlı deilmiyim yani sen nedemek istiorsun benimle nasıl böyle konusursun...
(ayıkla pirincin tasını)
-niye arayıp sormadın bugün?
-ya aslında arayacaktım ama fırsatım olmadı başımdan çok ilginç olaylar geçti bugün.
-başka kız bulmadın dimi?
-bilemem*. yarın anlatırım söz.
-ne demek bilemem?
-yok tabii ki başkası saçmalama.
-döverim.*
-lutfen dov*.
-peki. *
-ya git hem döverim diosun hem trip atıosun bu nasıl iş?
-peki.
-iyi geceler.
-... *
bir ilişkinin yorulmasındaki en büyük etmenlerden biri. yapılan o çocukca kavgalar yavaş yavaş içte büyür ( bu da manasız gerçi). sevgiliden ayrıldıktan sonra düşünürsünüz ya o kavga ''nedendi'' diye de hatırlamazsınız nedenini çünkü ortada bi neden yoktur çocuk gibi bi kavga edilmiştir ama aylar sonra nedenini düşündüğünüzde bi neden bulamazsın. bu tabii insanı üzen durumlardan biri. anneannemin dediği gibi 'neyi bölüşememek'tir.
a: kız arkadaşın var mı senin bakiim hı? *
g: yok. vardı da anneanne yeni ayrıldık hihi *
a: aa neyi bölüşemediniz evladım??
g: ...
neyi bölüşemediniz?
kilit soru bu. yapılan çocukca kavgaların da mimari bu ''bölüşülemeyen ne'' olayı. siz siz olun sonradan böyle üzücü bi ayrıntıya sahip olmamak için eğer sevgiliniz varsa çocukca kavgalar etmeyin. insanlar ediyor da noluyor? büyüyor ve büyüyor işte.
istisnasız yapılan tüm kavgalardır. değişen dünya düzeni, varlık bilimi, camus ve sartre nın ayrı düştüğü konular hakkında münakaşa ediyorsanız bak o ayrı. saygı duyarım.