keşfetmektir.
huzurdur.
aranan her şeyi unutmaktır.
anı yaşamaktır.
başka şeylerle kafanızı kurcalamamaktır.
bir kere alışıldı mı bırakılması zor olandır...
en güzel uykudur...kollarınız birbirinize kenetlenmiştir...konuşursunuz bir süre.onun sizi kendinden geçiren kokusu,beraber uyumaya şartlanmış halinizz..uyursunuz çok geçmeden...
'arkadaşlarınızla bir yolda yürüyorsunuz' hayır ! göz kapaklarınız yavaşça açılıyor.farketmeniz sadece bir kaç saniyeyi alıyor.yanınızda hayatınızın aşkı var.uyuyor.kötü bir rüya aslında gödüğünüz.siz onunla kollarınız belinizde uyumaktsınız dipdibe...hep öyle güvende olacağınızı sanıryorsunuz o an...
bir süre onu izlersiniz.sonra o da uyanır.birbirinize bakıp gülümsersiniz.küçücük bi öpücük gelir ardından.ikiniz de hiç olmadığınız kadar mutlusunuzdur...
saat kaç der.siz söylersiniz.'hadi ya o kadar olmuş mu' der muzip bi gülümsemeyle.
o günlerden sonra, o gittikten sonra,bir daha hiç öyle huzurlu uyuyamazsınız...
üşüyen ayakları bacaklarının arasında ısıtmak, sabaha kadar sevgi yumağı olup sarılmaktan olsa gerek tenin buram buram o kokması, gece boyu uyandıkça üzeri açılmış mı terlemiş mi diye kontrol etmek, bunu hissettikçe sevgilinin daha bir sıkı sarılması, ayda yılda bir gerçekleştirilen aktivite olduğundan sabah olmasın diye dua etmek, o uyurken parmak uçlarıyla yüz hatlarını gezmek, sakallarına, dudağına dokunmak, hayatınıza girdiği için allaha şükretmek, sabah yaklaştıkça "kuzum uyan" serzenişlerinde bulunmak, yorgun gözlerinin güç bela açılması fakat hemencik uykuya yenik düşmesi, bunun üzerine 3 dakika kadar trip atmak, saatlerin bilincinde olup trip atmaktan vazgeçip daha sıkı sarılarak, kokusunu içe çeke çeke uykuya dalmak, sabah olunca üstüne abanıp doya doya gıdıklamak, onun gücüne yenik düşüp kahkaha ve çığlıklar eşliğinde gıdıklanarak yatak keyfi yapmak ve sonunda ertesi gece şimdiye kadar sıcacık, yumuşacık gelen yatağınızda onsuz uyuyamamaktır.