genellikle ufak, küçük, minik, komik şeyler yüzünden olur bu.
ama küçük ve komik sebepler yüzünden olmaları, insanı deli gibi üzebildikleri gerçeğini maalesef ki değiştirmez. ve bu tip kavgalar sevginin gerçekliğini elbette değiştir(e)mez, ancak insanda gün boyu süren bir mutsuzluk, sinirlilik hali, dokunsalar ağlayacağım modu ve hiçbir şeyden zevk alamama gibi rahatsızlıklara yol açar. (bkz: evlerden ırak)
her durumda canınızı sıkar. kaybetseniz canınız sıkılır, kazansanız "can" sıkılır.
tartışmanın sonu ile ilgilenmiyorsanız eğer, maksadınız sadece tartışmaksa sorun yok. aklı başında hiçkimse, her zaman gülümseyen, her zaman polyanna, her zaman kahkaha dolu bir aşk istemez.
bütün sonuçlarda canı acıyan bir tartışma, ne kadar can sıkıcı olabilir ki..
her tartışma gibi gelişmez bu durum tamamen farklıdır aslında. sevgililer tartışır ve bir şekilde tartışma sonuca ulaşır. daha sonra tartışma sebebi düşünüldüğünde gereksiz bir başlangıç olduğu görülür. karşılıklı anlayış gerektiren bu tartışmaların uzamaması için yapıcılık en güzel çözümdür. ya susmak kabullenmektir çaresi ya da kesin çözüme varmaktır. birbirini deliler gibi seven çiftlerin bu tip hareketleri yapmaması önerilmektedir. *
genelde bir tarafın sessiz kalması ve "sessiz çığlıklar" içinde boğulmasına neden olur...
sessiz çığlıklar;
üst üste bindirilmiş acılardan çıkan "gıcırtıların",
"dengesiz bir hareketle" yıkılıp,
büyük bir gürültü ve "hiçliğe" dönüşüvereceği anların habercisidir...
varlığı; keskin bir cam parçasını andırsada,
yumruk yapılmış ellerin içinde "sımsıkı gizlenir".
gösterilmez! söylenmez! farkına varılmaz!
ta ki; elini kanatıp,akan damlalar
herşeyein üzerinde "kırmızı bir gölge" olana dek...
sevgilinin sinirlenince yüzünün aldığı ifadeye tekrar aşık olabilmektir.
kalp kırmadan, sinirlendirmekle üzmek arasındaki o ince çizgide kalınmasında yarar vardır. aksi durumda sevdiceğin yüzü solar, canı yanar, canınızdan büyükçe bir parça kopar gider. fazlası zarardır.
sebebin ne olduğu önemlidir ama genelde boş lakırdıdır.zaman zaman çevreye rahatsızlık verir,uzayınca odaklanma imkansızlaşır ilgi başka şeylere kayar.
rahatsız, iğrenç, tatsız, tuzsuz bir ruh hali...
vize haftandır, yarın iki sınavın vardır, çalışamazsın...
mevsim değişmiştir, etraf cıvıl cıvıldır, karpuz kabuğu bilmem nereye düşmüştür, konuşamazsın...
eskiden olsa "amaaaaan ne hali varsa görsün!" diyecekken şimdi biraz bile afra tafra yapamazsın...
kötüyüm be sözlük, vallaha kötüyüm.*
sevgiliyle tartışmak iyidir.. ancak tartıştığınız zaman sevgiliniz hata yapmaya meyilli bi adam halini alıyorsa hiç hoş değildir. yani tartışıyosun tamam sonra oturup düşünmeye başlıyosun şimdi kimbilir kimlerle diye.
her tartışmadan sonra öpüşüp koklaşıp barışabiliyorsa çift o halde sorun teşkil etmeyen durumdur. her tartışmada ayrılmayı düşünen bir sevgiliniz varsa tartışmasına fırsat vermeden siz ayrılın. ilişkinin tuzsuz bibersiz olmasını istiyordur. e tadı olmaz ki öyle. o halde bir manası yoktur birlikteliğin.