+buraya kadarmış ayrılma vakti
-neden amaaa??
+yaa bana neden diye sorma
-neden amaa??
+yaa ben seni seviorum ama ayrılmamız lazım..
-neden amaa??
+ooooo sende neden neden bitti işte bitti ayrılıyoruz hadi rastgele..
l: ben gene de umut edicem...zerre bişey söyle.
z: yok! dahası yok. kes,kop,git.
l: yaa onu yapmasaydım çok güzel olacaktı!!
z: ... (geri geri giderek el sallar gibi belirsiz bir hareket yapar ve döner gider.)
x- biz neden böyle olduk?
y- bu soruyu bana mı soruyorsun?
x- lütfen daha fazla zorlaştırma, olur mu?
y- kolay olsun istiyorsun öyle mi?
x- sen ne istiyorsun?
y- gitme.
x- bunu bende istemezdim ama ...
y- ama ne aq ama ne?
x- bak yine küfrediyorsun, ben bunu istemiyorum.
y- ne yapmalıyım arkandan su mu dökmeliyim!...
x- zorlaştırma yeter.
y- ve gülümseyen gözlerle, sen benim için özeldin, seni unutmayacağım, kendine iyi bak olur mu demeliyim di mi?
x- evet
y- başka ne yapmalıyım? yeni birini bulduğunda hayırlı olsuna geliyim mi? hani medeniyet ya bu, işin kolayı buymuş ya.. yapıyım mı bunu?
x- dalga geçiyorsun
y- terketmiyorum.
x- hata bende mi?
y- aslında bende.
x- bu ne demekti simdi?
y- hoşça kal demek...
- hoşçakal semih.. seni hep çok iyi hatırlayacağım..
+ ben de seni zeynep.. sen çok iyi bi insansın..
- umarım her şey çok iyi olur senin için..
+ senin için de öyle.. seninle geçirdiğim yıllar, hayatım en güzelleriydi.
- benim için de öyle semih.. son bi isteğin var mı benden?
+ he ya.. hacı, benim şarzım bitti de, senin cepten bi arkadaşa alo diyebilir miyim ya, natingım maçı üst biterse 1'e 100 vuruyorum da iddaa'dan.. tek maça kaldım..
- ...
+ anlıyo musun beni zeynep, tek maça kaldım..
- ...
ne kadar girersen gir diyaloğa kalır içinde binlerce kelime. dilin damağına değerken eritirsin hüzünle, kelimeler hep döner ağzının içinde. adımlarını atmaya başladığı zaman söylersin arkasından bakarken. son duruşunu, son bakışını ezberlerken. için dökülür olduğun yere. sel olup akar derler ya, buymuş demek dersin gözyaşları. dudakların titrerken ve boğazında hiç bilmediğin bir his varken bakarsın belki de bir daha göremeyeceğine..."gitme" dersin çıkarsa belki.."gidiyorum" der. "kal" dersin,"az sevmiyorum çünkü."
Her ayrılık ,insanın yüreğini daraltır ama çok da büyük bir tecrübe kazandırır, ayrılığın nasıl olduğu önemli değil.Her ayrılık yeni bir tecrübe... en elverişsiz durumu ise, canından bir parça haline gelen, seninle bütünleşik olarak düşündüğün insanın bir anda hayatından gitmesiyle yaşanan salaklaşma, dengesizlik ve bomboşluk hissidir. aşık olduğun sevgili diye tabir ettiğin insandan başka kimi hayatından çıkartabilirsin , kim bir anda yabancı olur ? kim bu kadar acıtabilir ?
büyümeye başlarsın tecrübelerinle, koskocaman bi adam olursun yaşadıklarından sonra, içindeki çocuk ölmez de nöbet geçirir belki ama umut denen şey hep ayakta tutar insanı... "bu sefer çok dikkatli olmalıyım" veya "bi daha aşık olmayacağım" gibi bir saçma sapanlığa da düşürür insanı aynı zamanda ya da bütün dişilere kötü niyetli yaklaşılır. fakat yalnızlık korkusu yenik düşürür yine ; her defasında, her defasında,her defasında, eşek bile aynı taşa iki kere takılmaz dersin ama eşek benden üstünmüş dersin, bile bile göre göre gider takılırsın.
Bilinmeyen biridir aslında , bütün buradaki saçmalıkları satıra döken.Çevresindekilerin birçoğu sevmez onu, bir kısmı kaçar, kendisini bile kaale almaz bazen. Çekilmez ,ukala , sevimsizdir bazılarına göre. Belkide sevilmemesinin en büyük sebebi doğumla ölüm arasındaki süreci ve çevresindekileri pek ciddiye almamasındandır. Gerçek O,o istediği zaman istediği kişilerin yanında gösterir kendini,Dengesizdir ,Derindir ve o derin adam hakkında bilgi sahibi olmak için o derinliğe girmeyi göze almak gerekir.
O derinliğe girmeyi göze alabilmiş , o iri ela gözlerin sahibiyle son ayrılığımızın üzerinden çok geçmişti. Bir Cuma gecesi sabaha karşı aradı, acı verici, dokunaklı bir sesi vardı. "Çektin gittin,buradayım, bir başımayım" dedi. "Kendimi bulmak istediğim her an yanımda olurdun" dedi."ağlardım, O bırak diye yalvardığım Sigaranın dumanı ,aramıza girerdi.Eski günler,anılar, siyaset, hayatla hayalin arasındaki ince çizgide konuşurduk saatlerce, yanımda olamayışın; rüzgarın önünde kaybolmuşluk gibi " diye ekledi
o güzel gözlerin sahibi benim yanımdaydı, Arkadaşımızın çamaşır asılı balkonundan o aşık olduğum şehrin siluetine bakıyordum. O güzel gözlerin sahibi , o dolu dolu olmuş ışıl ışıl ,büyüleyici ,güzel gözlerin sahibi bana bakıyordu "sadece senin yanında 'BEN'im " dedi.sen yoksan sesin var dedi,Her zamanki gibi sıkıca sarıldı bana ,
evet sanki hayatınıza, kalbinizin orta yerine hançeri saplayan başkasıymış gibi çekip gider, suçluymuşsunuz gibi muamele görürsünüz, olabilir böyle şeyler hiç şaşırmayın.
çok acı değil mi sevgili okurlar sen bir insanı en değerli yerine koy, o sana bunları söylesin ve yapsın, demek ki neymiş kimseye hakettiğinden fazlasını vermeyeceksin, he bi de (bkz: bağlanmayacaksın)
+ yapmamam gereken şeyler yaptım farkındayım. ama elimden birşey gelseydi inan yapardım.
- yapma boşver. sadece daha fazla zorlaştırma zira senin hayatında daha fazla yük olmak istemiyorum kesinlikle.
+ ozaman ... neyse sonra konuşuruz.
-sonra konuşacak birşey yok bence.
+herneyse. özür diliyorum senden.
- bende! sana o kadar değer verdiğim için. beklediğim için. yargılamadan, hayatına karışmadan beklediğim için.
onca insan varken sen de takılıp kaldığım için. **
lan o değil de okadar zamanı iki saniyede üstelik messengerdan bitirmek ne kadar koyuyormuş gerçekten yazık..