sevgiliniz yağmuru sevmiyorsa, hele hele aşkım arabayla gidelim dediğinde yok hava çok güzel yürüyelim aşkım deyipte yolda yağmura yakalanırsanız, çok sağlam küfürlerin havada uçuştuğu andır.
hele beraberce saklanılan saçak altında bir kuş yuvası ve yuvanın içine girip çıkan kırlangıçlar görülürse daha da romantikleşen müthiş romantizm anıdır.
öyle güzel bir nimettir ki o, birkaç güzel cümleden sonra sevgilinin gözleri dolar muhtemelen. ve siz de onun gözlerinin gökkuşağına benzediğini belirterek sevdiğinizi söyleyiverirsiniz. minnacık bir buseyle hayat sıfırlanır, zaman durur, kötü ne varsa gider akıldan. şahane fevkalade birşeydir.
ay çok romantiktir. hani böyle sevgiliyle ıslanırsın donuna kadar falan, ama hiç umursamazsın yağmuru falan di mi? ay ay ne şeker, ne romantik şeyler bunlar.
sen romantizmin tam doruğuna varmak adına tebessüm ederken sevgilinin elinden tutup kuru bir yer bulmak için çırpınırken bir yandan da ettiği küfürleri dinlemek te olur kimi zaman.
Durdurulmak istenen andır.
Hiç hesapta yokken yağar yağmur bazen hızlı bazen yavaş . Sığınmak için bir ağaç altında durursunuz o yağmurda sen ona o sana bakar. çukurların olduğu yerlerde birikmiş suların üstünden geçmen için tutar elini hiç bırakmak istemezsin ve o yağmurlu gün yaşadğınız o güzel günler gibi yazılır bir kenara ayrıldığınızda o yağmurlu günü hatırlıyormusun demek için..
sevgilinin gözleri mutlaka menevişlenir.
daha bir yeşil yeşil bakar dünyaya. doğa zaten canlanmıştır. salkımsöğütler hüzünlü dallarına yeni bir yaşam yükler, erik ağacının yaprağı kırmızıdır dereler berrak. güneş bir görünür bir kaybolur. bulutlar dünyayı sarıp sarmalar. kadın balkona neşeyle çıkar, çocuk bambaşka çekiştirir eteğini annesini. baba bambaşka sarılır çocuğuna. şehir başka türlü kucaklar sakinlerini.
aylardan nisandır sevgili yeşil erik gibidir. dipdiri, acı değil tatlı da değil. ama çekicidir. ama çekendir. aşerir gibi çeker insanı, sevgili kalpte kan pıhtısı içeride çok içeride bir cenin... sevgiliyle çıkmışssındır aylardan nisan. e nisan bu durur mu her ölü toprağın üstüne yağacak ya pür-i pak edecek ya, bütün dünyayı, işte o an sevgiliyle yağmuruna yakalanmışsındır nisan günlerinin. o an sevgilinin gözleri mutlaka menevişlenir. o an elini değil el kalbin en derinine inmiştir. koşturarak, kahkalar atarak bir sundurma veyahut bir ağaç altına veyahut hiç aldırmadan yağmurda yürümenin tadına...