genelde bir iliskinin ya basinda ya da sonunda karsilasilan bir durumdur.
sevgiliyle cok vakit gecirilmesi durumunda karsiniza cikmasi kacinilmaz durumdur.
ozellikle msn sohbetlerinde her onlayn oldugunda bir
" *nasilsin?
+iyi sen?
*ben de? "
bekleyen bir sevgiliyse soz konusu olan iyice zora sokar bu durum insani...
eğer bundan şikayetçi olan kız tarafıysa muhtemelen bu kız sürekli iltifat bekleyen 'canım benim, cicim benim, seni ben pek çok pek çok severim' bekleyen bir kızdır, yüz verilmemelidir. çok şikayetçiyse bu durumdan futbol muhabbeti falan açılır ve kız tarafı pişman edilir.
hayata aynı yönde aynı pencerede bakamama hayatı paylaşamama durumudur. birbirini seven bir beraberlikleri olan iki insanın şu koskoca dünyaya, kendilerine, yarına, bugune, geçmişe, işe, aşa, eve, aileye, mutluluğa, sıkıntıya, dünya üzerinde olan ne varsa ona dair birbiriyle paylaşacak konuşacak birşey bulamaması durumunda direk yolların ayrılmasını gerektiren durumdur.
daraltan can sıkan bir durumdur.kankilikten sevgililiğe geçmiş bir ilişkiyse bu durum pek yaşanmayabilir ama eğer yeni tanışmışsan ve hiç bir ortak ilgi alanınız yoksa * tez zamanda boş ev ayarlanır.
karizmanın çizilmesi, ilişkide tehlike çanlarının çalmaya başlaması diye yorumlanabilir... ama insan sevdiğiylede susabilmeli... kaygısızca susabiliyosan, kasmadan uzun süre biriyle sessizliği paylaşabiliyosan senin o insana yakınlığınıda gösterir bu kanımca. bu sessizlik kulağını yırtmıyorsa gerçekten gerçekten ait olduğun yerdesindir...
konuşacak şey , aman bişi dersem kavga ederiz bahanesiyle bulunamıyorsa ya da her söylenilen şeye karşı taraftan " ama ben öyle düşünmüyorum ki.." diye bir tepki geliyorsa "her bitiş bir başlangıştır" prensibiyle yaklaşılması gereken durumdur.
erkeğin telaşa mahal vermemesi gereken durumdur. zira hatun kişisi için öyle bir sorun yoktur. o gün kuaföre gitmiştir, on dakikalık işini yarım saatte anlatır, bir arkadaşı diğer arkadaşının arkasından konuşmuştur, hiç tanımamanıza rağmen bir saate yakın dinlersiniz olayları hele bir de onun arkasından konuşulmuşsa en az iki saati vardır. bunlardan mütevellit korkmaya gerek yoktur...
ilişkinin ilk zamanlarında, henüz birbirini tanıma aşamasındayken; acaba ne desem, bunları anlatsam benim hakkımda yanlış birşeyler mi düşünür?.. diye uzayıp giden bir iç konuşma sırasında uzunca bir sessizlik olur, kimse konuşmaz iki tarafta karşısının ağzından çıkacak sözcükleri beklemektedir dört gözle. birde bu taraftan düşünmek lazım. zaten ilişki ilerleyip birbirini sevdikten sonra saatler boyunca telefonda konuşulacaktır.
sevgililiğin cicim aylarının en çok anımsanıp özlendiği durum, birlikteliğin sorgulanmaya başladığı andır.aslında konuşulacak bir şey bulunmadığından değildir, "ne yapacağız şimdi biz bu ilişkiyi" diye arpacı kumrusu gibi düşünüldüğünden olabilir bu mesela.
ilişkinin en başlarındaysa henüz çiftler birbirlerini tanımadıkları ve işin içinde utangaçlık olduğu için normal ama uzun süreli bir ilişkiyse bir takım büyük sorunlara işaret olduğu için kötü bir olaydır.
gayet mümkün bir hadisedir,çünkü bazen hiçkimseyle konuşacak bir şey bulamayabilir insan..asıl sorun ; sevgilinin yanında illaki konuşacak bir şeyler bulmaya çalışmak hissinin zorunluluğu,susma isteğinin, bünyelerde , sıkıntı yaratmasıdır...önemli olan sevgilinin yanında rahatça susabilmenin ve bunu ilişki için sorun olarak görmeyen bir partnerle kesişmiş olmanın konforunu yaşamaktır..