k: eğer romantik bir evlenme teklifi etmezsen senle evlenmem *.
e: keyfin bilir *.
k: bende çalışır kariyer yaparım *.
e: o kadar uyuyana kariyer yaptırmazlar *
k: o kadar romantik olana da kız vermezler!
yaklaşık yarım saat önce kalp krizi geçirmeme sebep veren bi diyalog yaşadım mesela. mesajlaşılan sevgilinin sinirli olduğu gözlendi tarafımdan.
t*: ne bu sinir?
s*: ya bi sorun var aslında. nasıl anlatsam? (çekingen ses tonu)
t: söyle söyle. ( iç ses: al yine bi halt yedi bakalım bu seferki ne?)
s: bi arkadaşım geldi. ağlıyodu. ıı hamileymiş.
t:(kısa bir sessizliğin ardından titreyen bi sesle) se-sen-ndden mi?
s: kahkaha.
-iyi oldu o zaman.
-tamam hadi kapat.
-yok sen kapat.
-hayır aşkııım , önce sen.
-hayır sen.
-sen
-sen
.
.
.
.
Turkcell: Hattınızda yeterli bakiye bulunmamaktadır.
sevgili insanı sigara böreği yapmaya karar vermiş ve az sonra buraya yazacağım tuhaf diyalog bu olaydan çıkabilecek en tuhaf manzarayı barındırmakta.
- aşkım napıyosun?
+ sigara böreği yapıcam aşkım. patatesli.
- ben sevmem patatesi börekte.
+ niye aşkım ya ben seviyorum.
- ben sevmiyorum.
+ ben seviyorum.
- ben patatesli börek sevmiyorum yaa.
- sev. (aha.emir.)
+ sevmem ya sevmiyorum dedim.
- seviceksin. (tehditkâr emir.)
+ (oha ahaha) sevmiyorum patatesli börek.
- iyi sevme. sen beni de sevmiyosun zaten. (işte müthiş çıkarım!!)
+ yaa patatesli börek sevmiyorum seni seviyorum.
- tamam gıcık!
+...
onu sevmediğimi kendisinin sevdiği yemeği sevmediğimden çıkartabilen biriyle beraberim. içimden bir ses bu diyalogun ne ilk ne de son olacağını söylüyor.
+ pişkin mi? ahaha (pişkinlik bir suç işleyip rahatlığı hiç bozmamakla alakalıdır. en azından ben öle biliyodum. eğer öyleyse de haber okumak suçmuş buradan bu çıkıyor)
- evet pişkin.
+ haydaaaa...
- tamam karışmıyorum uyuz otur haber oku sen gözlük de vereyim istersen.
+ ne alakası var ya?
- bacak bacak üstüne at, gözlük tak gazeteni de al eline haber oku (babasını tarif ediyor tahminimce ve bana yaşını başını almış bir baba muamelesi yapıyor.)
dedeler hakkında daha önce hiçbir bilgisi olmayan sevgilinin nobrain.dk linkinin ortalarda ilk göründüğü zamanlarda msn iletimden tüm eşe dosta sergilememi msn sayfasında daha önceki iletilerin arasında fark eder. sözlükte dönüp duran dedeler muhabbetinden de bu durum hakkında az çok fikir edinir. az çok dediğim de; bu dedelerin bir şaka(!) aracı olduğu değil de keyifle izlenen bir video olduğunu sanması. yazık. şöyle de bir dialog gelişti mesajlaşma şeklinde:
+ aşkım dedeler ne?
- aşkım o ayıp bi şey ya nerden çıktı?
+ msn iletine yazmışsın.
- çok öncedendi ama o. nasıl görünüyosa o iletiler orda..
+ ne demek bu dedeler??
- ya böyle 3 tane dede var küvetteler işte aşkım ayıp bi video.
+ ya o ne pis misin sen? (senin sorunu yerim azarını yerim be)
- yaa şaka o.
+ nasıl yani ya? dedeler küvette ne yapıyo?
- aşkım sence =)
+ yoksa.. hayır ya hayır olamaz! (burda ciddi ciddi gay olduğumdan ve bu dedleri oturup izlediğimi sanıyor)
- aşkım bi şaka o ya ahaha sen ne sandın ki ahhahaaha
haftaiçi sıradan bir akşam, zengin kızı sevgili ile oturulmaktadır. dialog şu şekilde gelişir;
sevgili: hayatım babamın arkadaşı yeni bir bar açmış. onun açılışı varmış haftasonu, gidebilir miyim bende?
ben: hayır olmaz.
sevgili: ya ama lütfeeen.
ben: olmaz dedim kızım, otur oturduğun yerde.
sevgili: ya ama herkes gidiyooo.
ben: tamam işte, farkın olsun herkesten.
sevgili: ya ama adam bizzat davet etti, gelirim dedim, gitmessem ayıp olur şimdi.
ben: hah, elin adamı davet etti bi de seni yani özel olarak. hayatta olmaz, gidemessin.
sevgili: ama abimlen babamda gidecekler.* ne diyecem ben onlara, gelemeyecem, sevgilim izin vermiyo mu diyecem?* hani şu bir türlü tanışmaya gelmeyen sevgilim var ya işte o.*
ben: ya iyi tamam yaa. git o zaman ne diyim, madem bu kadar istiyon.
haftasonu gelir. sevgili evine gider. bütün bir haftasonu boyunca görüşülmez. pazartesi günü gelir çatar. telefonda görüşülüp, bir yerde buluşulur. lakin sevgilinin suratı sirke satmaktadır.
ben: hayırdır?
sevgili: ne hayırdır?
ben: bi şey mi oldu?
sevgili: bilmem, sen daha iyi bilirsin.
ben: hadeee. neyi bilirim?
sevgili: ya bi de bilmemezlikten gelme. hem suçlusun, hem güçlüsün. bi de böyle bilmiyor ayaklarına yatıyosun ya, ay çok sinir oluyorum.
ben: allah allah, ne desem bilemedim şimdi. haftasonu bi şey mi oldu?
sevgili: nolcak?
ben: ne bileyim hani bar açılışına gidecektin ya, orada bir şey mi oldu?
sevgili: gidemedim canım bar açılışına falan.
ben: aaa neden?
sevgili: babamla kavga ettik. onun gittiği yerde benim işim yok. ama konumuz bu değil.
ben: ne peki?
sevgili: senin bu umursamaz tavırların.
ben: nası yani?
sevgili: ya sen nası gönderirsin beni, tanımadığın bilmediğin adamın mekanına. orda bissürü herif var, onların arasına nasıl gönderirsin beni. tamam gitmemiş olabilirim, ama ya gitseydim? oraya gitseydim de orada bi adam bana asılsaydı. ha nolcaktı o zaman. ha tabi senin hiç umrunda değil. senden uzak olayım da nereye gidersem gideyim di mi. ya niye böyle yapıyorsun anlamıyorum ki, sıkıyor muyum seni. hayır. ama sen neden ilgisizsin bana bu kadar. hiç umrunda değilim di mi?...........................
ben: mavi ekran
not: kısa bir süre önce başıma gelen bir olaydı. başlığı görünce anlatayım dedim.