0 tl.
sevgili sebebiyle harcanacak gereksiz parayla da kendinize kitap, dvd, avrupa turu vs. hediyeler alıp mutlu olabilirsiniz.
nasıl mı?
(bkz: ccc aseksüel yaşam ccc)
2 yıldır ciddi beraberlik içerisine girmiyorum ve çok memnunum çünkü, 2 yıl önce haftada bir kere bazende 2 kere buluşurduk ve harcadığım para bir buluşmada, en az 50 en fazla 200 arası olmuştu ama ortalama kesinlikle her hafta 70tl +- 10tl gidiyordu...
biz cebimizde bir çay parası ile icq dan düşürdüğümüz hatunlara gittiğimize göre zamanında ya çok cesaretli imişiz ya şimdiki neslin para algısında sakatlık var.
çok paradır. neyin nerde nasıl yapıldığı önemli tabi, ama yinede çok para gider işte.
büyük bir kentte bu çok para miktarı daha da çok para haline gelmektedir. adım atsan para arkadaş! her şey öyle yaratıcı ruhla, özgürlükle filan olmuyor maalesef. bir günü sevgiliyle yaşamak için para denen o kağıtlara ihtiyaç oluyor, hem de çok.
hadi aldın sevgiliyi, istanbul gibi bir yerdesin mesela. olmadık yerlerde olmadık paralar harcanıyor, hani adım atsan para demiştim ya, başlarsın işte ilk adımı atmaya. ulaşım için çok para gitmez tamam, ama buluşmanın ilk dakikalarında biraz hasret giderdikten sonra o malum soru ortaya çıkar: eee napıyoruz?
hadi buyur!
napsan olmaz, kızı alıp akşama kadar yürütemezsin. hemen yemek olayı da olmaz. malum, saat daha 11 civarıdır. eh hadi gidelim bir yere oturalım diye düşünürsün. kızıda alıp 5. sınıf cafelere götüremezsin. hemen o yol kenarında cicili bicili cafelerden birine, cam kenarına geçersin. heh, geçtin mi? hayır, geçemedin, haberin yok, birazdan fena geçirecekler sana. oturup iki kahve mahve içeceksin, cart parası curt parası... sana haşırt diye 10 tele civarında hesap kitlenecek. eyvallah desende fayda etmez, çünkü bu önemli gün senin yakanı kolay kolay bırakmaz.
yandın ki ne yandın!
sonra kalkarsın, yürümeye devam edersin, saat daha 12 olmuştur anca. bu arada kıza aldığın hediye için önceden en az bi 20 tele daha bayılırsın. kız mutlu olur, sen de olursun. olacaksın da tabi. ama şu parazsızlık... neyse...
sıra gelir yemek faslına. sen şöyle hem doyurucu hem de biraz ekonomik bir yer arasın. bulursun da, ama hatun kişisine bir türlü anlatamazsın. dolu dolu bir gün geçirceksin ne de olsa, şimdi üçün beşin hesabı olmaz. kız bir burger king denen o cehenneme gidelim der, bi eliyle pizzacıyı gösterir. sonunda kadere razı olup girersin, şey, girerler yani sana. ortalama 25 -30 arası hesap gelir.
gel buyur burdan yak!
daha devamı gelirde gelir anasını satayım, çiçek alırsın, böcük alırsın, tekrar cafeye oturursun, ya da sinemaya 30 tele bayılırsın, her neyse, kısacası temiz bir 100 tele gider o gün.
medeniyetin cilvesi ve sevgilinin bakışları arasında geçer o koca gün. cebindeki son paraları bu uğurda kurban edersin; sen gülersin, sevgili güler; sen bakarsın, medeniyet sana göz kırpar. böyle gider işte...
fakir ama gururlu türk gençlerinin "alınacak" para miktarı diyerek trilyonlarını evde bırakıp 50-100 lirayla çıksam olur mu gibi hesap yaptıklarının düşünülmesini sağlayan başlık. para almaya gerek yok zira hiçbir kız size güvenip parasız sokağa çıkmaz.*
kafanıza takmamanız gereken miktardır. zira sevgiliniz ''az parayla geldin hiç hacamadın'' diye size çemkirmeyecektir. ha çemkiriyosa zaten bir daha ki buluşmaya gitmeyi istemeyeceksindir.
para mı!? dedirtendir.
ne gerek var arkadaşlar paraya.
yanınıza alınacaklar:
-termos
-nescafe, sallama çayda olabilir
-çikolata
uzun vakit geçirilicekse,
-ekmek arası peynir domates
güzel bir doğa yürüyüşü ve sonrasında bir tane bank.