ilişkide belki de en zor ama iki tarafın da birbirini en iyi şekilde tanımasına imkan veren bölümdür. kimi zaman insanı çileden çıkarır, kimi zaman mutluluktan uçurur. arada gerçek sevgi varsa beraber yaşlanıp, beraber ölene kadar devam etmesi gereken zamandır kesinlikle.
evliliği demode kabul eden, sadece imzadan ibaret görenlerin yaptığı eylemdir. cevapları genelde aynıdır 'biz imzayı kalbimize attık seviyeli bir ilişki yaşıyoruz.' sanki evlenenlerin seviyesiz... hatta evlenen arkadaşlarına ne gerek var canım birlikte yaşa gitsin nasihatını verirler. eve gelir biri gider biri...
ailesinin çıkıp gelmesi neticesinde kısa süreli taşınma gerektiren hadise. üniv yıllarında az mı taşındım sağa sola.. annesi olacak kadın habire "yalnız başına yaşayan zavallı kızının" yanına geliyordu. bunların bir de habersiz gelen tipleri var ki o apayrı bir konu. bu da geldi ya talihsiz başıma.. (bkz: talihsiz başım)
iki tarafın da hayatını kısıtlayacaktır.
sevgilisi dışarı çıktığında bile bıdı bıdı edecek olan eşler aynı evde kalırken daha da cozutma fırsatı yakalayacaktır.
ne gereği var lan, özleyin birbirinizi azıcık. evli hayatına çok mu meraklısınız. aferin, temizlik kavgasına başlayın hemen.
ben gayet medeniyim, hayatta kısıtlamam sevdiceğimi diyorsanız yalancının önde gidenisiniz. kibarım bugün yırttınız yine.
Evlenmeden önce herkes mutlaka bunu deneyimlemeli. Ben yapamadım elbette ama Keşke bizim ülkede kültür yapısı buna müsait olsa, insanlar aynı evde birbiriyle ne kadar uyumlu ya da değil görebilse, anlaşamıyorlarsa da iş resmiyete dökülmeden herkes kendi yoluna gitse ve bir yıl sonra biten evlilikler azalsa.
sonucunda o kişiyle evlenmiyorsan, hayatındaki çoğu duyguyu ve ilki s.kip attığın eylemdir. kimse kalkıp çok güzel falan demesin. evet bir sürü güzel anın olur belki ama sonunda içindeki bütün duyguları tüketip attığında ne oluyor.
Kötü fikirdir. Evli değilsen neden özgürlüğünü kendi ellerinle yok ediyorsun ki?
Çok seviyorsan arada bir misafir edersin ama aynı evi paylaşmak farklı bir olay. Ev hayatını ona göre düzenlemek zorundasın. Yemeği kendi zevkine göre yapamayacaksın. Televizyonu kafana göre izleme şansın olmayacak. Arkadaşların bile sana gelirken bu duruma uymak zorunda kalacak veya gelemeyecek.
Evli insan bütün bunları göze aldığı için evlenmiştir. Ama sen evli değilsin.
O çok sevdiğim, evcimenliğimin anası canım evime sırf bu yüzden iş çıkışlarında lanet ediyordum. Bahanelerle cafelerde sürtüp geç gidiyordum falan. Üstelik sadece bir haftaydı.
Mahremi, erkek haremine çevirmeyin diyeceğim de mevzu yanlış anlaşılacak.
yaşayabilen yaşasın, yaşamamayı tercih eden de evlensin, öyle yaşasın, neticede tercihtir. ama yaşayamadığı için kötüleyenler gölge etmesin, zira keyifli durumdur.