çok fena bir anımın olduğu durum. şimdi efendim finallerden çıkmışız, sevgiliyi de alıp lunaparka gitmişiz. günün erken saatleri olduğu için kimsecikler de yok. ohh ne güzel, tüm lunapark bizim, lunaparkı kapattık esprileri yapıyoruz. neyse bindik bi kaç şeye, sonra da dedik gondola binelim. şimdi binemiyorum, balerine bile binemiyorum artık ama o zamanlar kan hızlı akıyor. boş gondolda gittik bi de en arkaya oturduk. neyse şopar bir çocuk çalıştırdı gondolu ve gitti. yani gitti derken lunaparkın da dışına gitti a.q. çocuğu. neyse, nolcak ki gelir, dedik. başladık iyice sallanmaya. en tepede iken hooop önde ki demir tutamak, güvenlik kolu, artık ne derseniz açıldı. bozukmuş a.q. tutacağı*. merkez kaç kuvvetine olan saygım arttı o an. dedim beni havada tutar bu kuvvet, panik yok ama alışmamış kıçta don durmuyor ki. yüzme bilmeyenlerin suda sakin kalmak yerine çırpınması gibi çırpınıyoruz yukarıda. hatun bana sarılıyor ben de gondolun tutanabildiğim, daha doğrusu tutunamadığım arka ucuna. ama her seferde kayıyoruz biz ve her seferde ödümüz bokumuza karışıyor. kimse de yok lunaparkta bizden başka. hayvan gibi de hızlanıyor. serde erkeklik var, bağıramıyorum imdat, durdurun dünyayı inecek var diye. hatun desen, sesini ben zor duyuyorum. her tepeye çıkışta viyaklıyor kulağımın dibinde.
normal süre ne kadar bilmiyorum ama biz öyle abartısız bi 15-20 dakka sallandık, son sürat. her tepeye çıkışta can derdine düşüyoruz. en korkuncu da santim santim kayıyosun böyle, önünde tutacak hiçbir şey olmadığı için havada asılı kalıyosun. merkez kaç da olmasa öteki dünyaya uçarak kaçacaksın.
neden sonra bizim şopar geliyor. "durdur, lan, yeter!" diye bağırıyorum ben buna. hani bokunu çıkarmayalım eğlencenin havasında bağırıyorum ama. hatuna da iki saat yukarıda fizikten, merkez kaçtan bahsettim, erkeğiz ya. ulan salak herif sanki hergün gondolda tutamaksız sallanıyosun da o kadar eminsin düşmeyeceğine.
neyse durduruyor gondolu. hatunun surat bembeyaz, benimki de öyledir ama çaktırmıyorum. "lan bunun kolu bozuk, yaptırın şunu, çoluk-çocuk biniyor, yaşlısı biniyor, korkarlar" diyorum. biz hiç korkmadık a.q.
şopar hemen hiç oralı bile olmuyor. "oğlum, bozuk bu, bozuk, anlamadın mı?" diyorum, hala öyle mal mal bakıyor yüzüme. adrenalinden bomba gibiyim, heran patlayacağım, allahtan hatun, "gel ya gidelim" diyor. bütün adrenalimi lunapar çıkıında tükürük tehditi ile selpak satmaya çalışan çocuğa boşaltıyorum. sanırım uzun müddet tükürük üretememiştir.