başka açıdan bakılınca çok normaldir. hatta tehlikesi bile yoktur.
baba kızına ev almıştır. ancak tapuyu kızının üzerine değil kendi üzerine yapmıştır. ya da babası ölmüştür. iki durumda da sevişme esnasında basılma ihtimali yüzde 0'dır.
arkadaşım gelibolulu kız arkadaşı ise istanbulluydu. arkadaşım ve kız arkadaşı o yıl üniversiteyi kazanamadıkları için şehirler farklı bile olsa rahatça görüşebiliyorlardı. arkadaşım otobüse gece 3 gibi biner saat 8 gibi istanbula varır, 8:30 a kadar kızın babasının gitmesini, apartmanın karşısındaki kaldırımda oturarak beklerdi... hatta bazen tüm yüzsüzlüğü ile ''amcacım hayırlı işler olsun'' diyerek adamı işine gücüne yollardı. saat 8:30 ile 17:45 e kadar yalnız* ve yalnız iş tutarlardı. arkadaşım bu olayı haftada 2-3 kez yapardı. işin deplasmanda olmasıda apayrı bir keyif tabi.
(bkz: sen ne iyi bir insandın öyle özhan amca dizeleriyle bilinen şair kimdir)
kültürel geçmişin sınırlarını fazlasıyla zorlamaktır. bir kere hiçbir baba kızının sevişmesini istemez.*''ben çağdaş babayım , kızım ne yaparsa yapsın'' mantığındaki babalar ya iskele babasıdır ya da bir yerden göç etmiştir. yani sülalesi türk kanı taşımamaktadır. böyle bir olayı babasının evinde yapan erkek sevgili kesinlikle ölümü göze almalıdır. filmlerde gördüğümüz, çarşaf ve nevresim takımını kana bulayan baba ve aldatılmış erkekler gayet gerçektir aslıda, filmden ibaret değil. ha ''böylesi yakalanma duygusu daha zevkli, ölüm de var gülüm de'' politikası izleyenlere de allah akıl fikir versin.
türklük değerlerine hakaretten dolayı derhal yargılanması gereken, türk kanı taşımayan, gevşek babanın müsade edeceği olay. türk dediğin, gider keraneye parasını bastırır teyzeyle çatır çatır sevişir, olmadı abi ev lazım abi diye arkadaşına yalvarır, o da olmadı park köşelerinde sefil sefil sevişmeyi dener, hiç olmadı sevişmez. kültürel geçmişimizde elin önemini hatırlatmakta fayda vardır burada. babasının evinde sevişmekmiş. kimsin kardeşim sen? alman mısın ingiliz misin? kafanın arkasında çıkıntı var mı yok mu?
türk baba dediğin, kızının kukusundan sorumludur arkadaş. böyle bir şeye izin vermez.
abartılası bir durum olarak değerlendirmemek gereken durumdur. Hele erkeğin bir başarısı olarak görmek yanlıştır. Kızın böyle bir riski goze alması cok cok daha takdire şayan bir durumdur.
imkansız olmayan durum.
hatta bir bayan arkadaşımın uzun süredir hayata geçirdiği eylem. şöyleki;
arkadaşımın tüm aile fertleri evden gittikten sonra t*şşakşakları 2 kilo çeken sevgili eve alınır sex,banyo,kahvaltı üçlemesine tabi tutulur. son bomba ise geçen ay arkadaşım bir akşamüstü tüm aile fertleri de evdeyken sevgilisini başbakanlık mertebesine çıkarmıştır. iş bitip de sevgili tuvalete girdiği anda nefes nefese beni aramış ağzımı bir karış açık bırakmıştır. sevgilideki havayı görmelisiniz ata demirer tabiriyle dalmaçyalının eline vermiş karabaş misali. *
"kızım baban ya gelirse? ya baban şimdi gelirse? ya baban bizi böyle yakalarsa? ya baban beni sikerse?" gibi sorular sorarak kızı da germemek gerekir. "böylesi daha zevkli" mantığı eve girmeden önce iç açıcı olabilir ama eve geldikten sonra göt tutuşmaya başlar. hava yağmurluysa ve kalacak yeriniz yoksa geldiği an sıçtığınız andır.
kızın annesi memlekete gitmiştir babası ile kalıyordur, sabah baba işe gider kızımız çalıştığı işyerini arayıp bir mazeret bildirip öğlene kadar izin alır, hemen beni arar ve durumu bildirir bende jet hızı ile eve giderim, maçın en hararetli dakikalarında aniden kapının zili çalar, adeta elim ayağım birbirine dolaşır pantolonumu bile giyemem, hatta 2. kattan atlamayı bile düşünürüm neyseki gelen komşudur ve birşey sorup gider ben ise hayatımdaki en büyük korkuyu yaşamış şekilde hemen evden uzaklaşırım buda kulağıma küpe olur.
bunu odanın kapısı açık vaziyette yapan delikanlılar da vardır. neyse ki baba 70 yaşındadır. ve eski devrimcilerdendir. görse de birşey demez. yada gerçekten görmedi.