büyük bir umutla uzakta olan sevgilinin yanına gideceğiniz günü beklersiniz. günler geçmek bilmez, fakat sonunda o günden bir önceki güne gelinir. sevgiliyle 2 gündür konuşamamışsınızdır. kar yağışı hatları etkilemiştir. tam numarayı düşürürsünüz, o telefonu açar. içinize büyük bir sevinç dolar, ona tüm içtenliğinizle "seni seviyorum" dersiniz. fakat o yanıt vermez. moralinin bozuk olduğunu anlarsınız. ve size birden "gelme" der. neden diye sorarsınız, hava çok soğuk der. aslında söylediği her şeyin birden anlamsız olduğunu anlarsınız. size "ne olursa olsun seninle beraber olacağım, o gün ne olursa olsun" diyen birinden bunu duymak... yıkılırsınız. moraliniz hiç olmadığı kadar bozulur. kendinizi anathema'ya verirsiniz ve ağlarsınız, ağlarsınız, ağlarsınız...
-sevgilinin melankoliden kurtulamayıp 1000 kere konuşmanıza rağmen ayni depresif şarkıyı söylemeye devam ettiği an
-sevgilinin gözucuyla başka bir çocuğu/kızı kestiği farkedilen an
-sevgilinin ailesiyle problem çıktığı an
-aldığı yüzüğü parmağınızda göremediği an
-fal an, fil an
uğruna pek çok şey yapılan sevgilinin
- sen benim için ne yaptın? dediği andır. sevdiğiniz için yapmışsınızdır ama biraz da kıymet bilseydi diyesi gelir insanın.