ikimiz de ne kadar uğraşırsak uğraşalım olmamıştı. bu ilişkiye devam edemezdik artık. onun beni benden alan o yeşil gözlerine son kez bakmıştım. derler ya; sevgiliyi son kez görmekten daha zordur son kez gördüğünü bilmek gerçekten zordu. kelimeler ağzımdan çıkmıyordu. ne denirdi ki bu durumda? beraber geçen kocaman beş yılın ardından sonuna gelmiştik işte neyse ki konuşmayı o yaptı ve bana diyecek hiçbir şey bırakmadı ve bir daha hiç görüşmemek üzere gitti
ilk saatlerde değişen bir şey yoktu. kendimi kandırıyordum sürekli. böyle olması ikimiz için de daha iyi diyordum. ama bu ruh halim pek uzun sürmedi. hava karardığında anlayabilmiştim olanları. hayatımın aşkından ayrılmıştım.
artık hayatımda o yoktu. sonsuza kadar bunu düşündükçe gözlerim doluyordu. ben onsuz nasıl yaşardım ki? hayatımın en güzel anlarını onunla geçirmiştim ben. kokusu hala odamdaydı, bunu duyabiliyordum. onu nasıl unutacağımı bilemiyordum. bilgisayarın başına oturuyordum ve aklıma onunla internetten konuştuklarımız geliyordu. arkaplanımda onunla çekildiğimiz fotoğraf vardı. her yerde o varken onu unutmak imkânsızdı.
sonunda kendimi derslere verdim. aklımdan zorum varmış gibi ders çalışıyorum şimdi. günde sekiz hatta on iki saat bile çalıştığım oluyor. aklıma eda isminin gelmemesi için kendimi zorluyorum sürekli. bir yerde eda duyduğumda aklımdan; frontal lob, perietal lob, oksipital lob, ve temporal lobun görevlerini geçiriyorum.
Tam unuttum derken bir şey olur;bir şarkı çalar,biri onun gibi güler,birisi parfümünü sıkıp onun gibi kokar,onun çaldığı enstrümanla onun en iyi çaldığı parçayı biri çalar, sofraya zeytin gelir, Ege'ye tatile gidilir,velhasıl insanın tüm unuttuğu boşa gider.
Kendinizi başka bir işe vererek bir nebze de olsa unutabileceğiniz yöntemdir. Tabii kendinizi derse vermekten bahsetmiyorum, keyifli vakit geçirebileceğiniz işlerle uğraşabilirsiniz. Ya da:
(bkz: teselliyi başkasının kollarında arama)
kimi zaman gözyaşı döker gözler, yalnız başına bir evde sarhoş gezer bedenin. ne kadehlerde saklayabilirsin sevgilini ne de babadan kalma antika radyonun içinde. onu unutturacak olan başkalarının kolları da değildir. gözlerine baktığında kalbini söküp alan esradır unutmak.