kesilen nefese inat yaşayabilmek, kalp sevgiliyle beraber gittiği halde hayatta kalabilmek, ruhun bedenden ayrılmasına canın yana yana şahit olmak ama herseye rağmen yaşamak.. bunları sözlükle paylaşırken klavyenin gözyaşlarınla sulanması..
uzun uzun yollar tepip sevgili gelir. ilk anın heyecanı öpüşüp koklaşmalar, cilveleşip sevişmeler falan. 5. gün sonunda tüm yellozluğunu ortaya çarşaf gibi serdikten sonra, sabahın ilk ışıklarında
-allah belanı versin, gidişin olsun dönüşün olmasın,
gibi temennilerle uğurlamak olayın başka bir boyutu.
ne yani kimse böyle sevgili uğurlamadı mı? hep yalaşıp uğurlanmaz ki...
sarılıp ağlamak sadece ağlamak uzun uzun da değil üstelik kısıtlı zaman az bir vakit kalmıştır gitmesine zira, bir kaç dakika sonra gitmesi gerekir otobüsü veya uçağı kaçırmaması için doya doya sarılıp ağlayamamaktır o bir kaç dakika yı uzun bir süre gibi yaşamaktır.
narkozsuz açık kalp ameliyatından farksız, birilerinin kalbini avcuna alıp sıktığını hissetmene sebep olacak durumdur.
canın acır lakin tek kelime edemezsin...
sevgilin tarafından ugurlanmak kadar acıdır ama bir farkla giden degil kalansındır ve kitlendiği an nokta işte tam orasıdır aglamak pesinden gelir , sürekli aklında o vardır bir müddet ama sonra insanoglu alısır herseye . *
otogara gidip de sevgiliyi uğurlamayı iki taraf da istememektedir. bu yüzden günler önce gayet mutlu dolaştıkları herhangi bir köşede vedalaşılmaktadır.iki tarafda güçlü görünmeye çalışır ama olmamaktadır. kızın gözünden akan yaşlar erkeğin onları silmek içn şefkatle elini uzatması, yüzlerde birbirinin aynı hüzünlü ifade... klasik kendine dikkat et ler tembihler... ama hiçbir şey dakikaların aktığı gerçeğini değiştirmez, hiçbir şey süreyi uzatmaz ve artık sarılıp ayrılma anı gelir. oluk oluk insan akan bir caddede dudaklar kaçamak birleşir. derken içten ve karşı tarafa bırakmaya aslında hiç niyeti olmadığını söyleyen o sarılma gelir. ayrıldıktan sonra şöyle dönülüp arkaya bakılır buruk bir gülümseme ile ruhunun bir parçasını bedeninde hissetmeyerek, hayatın o an için akmadığını, durduğunu düşünerek eve dönülür...
"gurbete giden döner mi dönmez mi belli değil bilirim." sözlü şarkıyı akla getiren ve her akla geldiğinde ağlatan bir durumdur. ağladıkça ayrılık zor gelir. o an ne kadar çok sevildiği iyice anlaşılır. son anları iyi değerlendirmek gerekir. belki de o sözlerde ki ihtimallerden biri gerçek olur. gurbete giden dönemezse birlikte geçmeyen her saate lanet edilir. o son dakikalarda birlikte geçirilemeyen o anlara inat sarılmak, ayrılmamak gerekir ve en önemlisi gidenin arkasından ağlamamak gerekir. çünkü hep derler ağlamak ağlamayı getirirmiş. onun geri dönüceğinden emin bir şekilde uğurlamak gerekir. yol bekleyen herkese Allah sabır versin.