yine bir gün kimseyi sevmiyorum, sevdiğimden ayrılalı 3 sene falan olmuş. biriyle tanıştım.
her şeyi öyle hoşuma gitti ki sevmiyordum henüz ama tamamen saf, tertemiz bir hoşlantım vardı. işin sonu belli, çok seveceğim.
sanırım 6 hafta beraberdik. birkaç kez sinemaya da gittik ve hiç öpüşmediğimizi ayrıldıktan birkaç ay sonra fark ettim. oturup bunu düşünmedim tabii ama kendisini anarken aklıma geliverdi.
bu yazdıklarım başlığı destekler nitelikte dursa da tam şurada başlığın saçmalık olduğunun altını çizeyim. anlatmak istediğim şu:
saf temiz sevince her şey ağır ilerliyor. tüketmiyorsunuz bir anda her şeyi. tadını çıkarıyorsunuz, çok mutlu oluyorsunuz en ufak güzelliklerden. bu yüzden gözlerine bakmak, başını omzunuza koyması, ellerini ellerinize bırakması size haftalarca yetiyor hatta aylarca.
O artık sevmek değil takıntıdır. Tapmaktır. Sonra gider o tapınağın erkek yada kadın bir berkecan yada pelinsu ile birlikte olur. Sana ise boş şişeler, uykusuz günler ve ağlamaktan kızarmış gözler, yeri gelir hastahaneye yatıracak kadar bozulmuş bir psikoloji, boş sigara paketleri ve yalandan yaşadığın senin mutlu olduğun günlerin anıları kalır.
Kimseyi o kadar sevmeyin. Ederi kadar değer verin.
seks yapamayacak kadar çok sevmek değil, sevgiliyi, kirli düşüncelerle, sapık fantazilere alet etmeden çok sevmektir. doğrusu, değinilmek istenilen bu sanırım. seks normal bir olay, ama bunu sapıkça, saptırmaya çok elverişli bir ortam olduğu için, bu tür konuları sevdiğinden, konu olarak irdelemekten, uzak tutmak hadisesidir. yoksa, sevdiğinle sevişmek, dünyanın en güzel şeylerinden biri olduğu kabul görülebilir bir şeydir.
Bunu diyen 15 yaşındadır aq. Psikolojisi bozuktur, küçüklükten beri beyni bazı şeylerle yıkanmıştır.
insan sevdiğine dokunmaya kıyamaz değil arkadaşlar.
insan sevdiğiyle her şeyin tadını çıkarır. Kendisinin tadını çıkarır. Birbirini arzulamanın tadını çıkarır. Kalbin tatmin olmasının yanında bedenin de tatmin olması gerekir.
Sevişmeyen çiftleri samimi bulmuyorum ve çok afedersiniz net gerizekalılık. Sevişmiyosalar çocukça bir ilişkiden öte gidemez.