kısa bir tanımla başlığın önünü açalım uktelikten kurtaralım. aşık, sevdicek, mükemmel insan, şaheser, ab ı hayat denilen kişiye uygulanan yakın markajın hafifletilmesi, oynayacak alan bırakılması, hatta "üstüne çok düştüm bozdum galiba, biraz hava alsın belki kendine gelir." mantığıyla, yüksek bir oranla sevgilinin isteği üzerine gerçekleştirilen eylem.
ne rahat bırakmaya, ne de "beni rahat bırak" 'lara gerek olmaması açısından, güven birinci şarttır. güvendiğin biri aynı zamanda güvenen biriyse zaten böyle gereksiz talepler ortaya çıkmaz. onun için, rahat bırakılmak ilişkideki güvenle, itimatla bire bir ilgili. hem neyin rahat bırakması, rahatsızlık veriyorsan-duyuyorsa, ayrı ayrı rahat bırakılma sağlanarak ( bir de buna "ilişkinin sağlığı açısından" gibi kılıf da hazırdır ki aman uzak olsun hepimizden) sevgili mi olmuş olunur. ayrı ayrı rahatlamak ya da rahat bırakılma durumu ilişki mi yoksa hastalik mi olur? sevgiliyi rahat birakmak, sevgiliyle rahatlık duymak olursa buna "ilişki" yaşamak denir. bir ilişki yaşanıyor ve hala içinde rahatlık aranıyorsa, bir yerlere virüs girmiştir.
tabii ki temizlenebilir ama biraz akışına bırakarak, rahat bırakarak değil.
insanların kıçına rahatın çok çabuk battığı hesaba katılarak karar verilecek şeydir. sizin rahatınızı fena halde kaçırabilir. ee, kaçırırsa da rahatına baksın artık yani.
sevgili kendini güçsüz hissettiğinde ve kendi köşesine çekilerek toparlanmak istediğinde, onu görmemeye katlanmaktır, zaman zaman sevmenin gerektirdiğidir.
ne olursa olsun sonunda renlik brındıran eylemdir. he kim ki sevgilisini rahat bırakmak zorunda kalmıştır, ilk fırsatta tokai çakmağını ele almalıdır yoksa noel baba ederler adamı. ho ho ho diye boynuzlara boynuzlara kırbaç şaklar.
bazen insanların kendi iç dünyasına dönmesi insanlardan uzaklaşması gerekir. sevgili değil o an allah dostu bile olsa sizi size bırakmasından başka bir şey istemezsiniz o anlarından biri gelmiştir belki de...
siz sizi sevdiğinizden
siz onu sevdiğinizden eminseniz
gerisi teferruattır.*