dünyanın en nadide çiçeği olarak gördüğünüz, en kısa sürede evlenmeyi hayal edip mutlu mesut üçer çocuk peydahlayarak akşam onlara küçük nutellalardan getirdiğinizi hayal edip okula bırakmayı düşündüğünüz ve bu hayallerinizi beraber gerçekleştirmek istediğiniz bayanı iş çıkışında almaya gidecekken hususi lüks bir jipten inerken görerek kahrolmak durumudur.
siz bir tamircisinizdir ve sevdiğiniz ile ünalan'da birer sokak arayla oturmaktasınızdır. maaşınız anca geçiminize yetiyordur ve sevgiliniz de bir şirkette sekreterlik yapıyordur. şirketteki müdüre çay yapıp götürüyor, telefonlara bakıyor ve birkaç özel işlerini hallediyordur. her ne kadar pis bi fakir adam olsanız da sevgilinizin sadakati ve doğmasını istediğiniz çocuklarınızın hayali ile mutlusunuzudur. bir gün yine her sabah olduğu gibi sabriye'nin dükkanındaki işinize gidersiniz yeni bir araç gelecektir o yüzden etrafı toparlar aletleri hazırlar ve çayınızı içmeye 50 kuruşa aldığınız iki poğçadan birini yer birini de öğlene yemek için çekmeceye saklarsınız. çayınızla beraber sigara içiyorsunuzdur. neyse araba gelir ve tamirini yapar halledersiniz. o gün öyle ufak tefek işlerle uğraşırken zaman geçer ve çıkış saatiniz gelir.
pis kıyafetlerinizi ve yağlı önlüğünüzü çıkartıp sevgilinizi işten almaya gidersiniz. içinizde de zaten kötü bir his vardır. merdivenlerden çıkarken başınız döner bi an. şirketin kapısına gelip merdivenlere oturarak beklersiniz fakat sevgiliniz çıkmaz. oradan bir erkeğe sorduğunuzda sevgiliniz gitti deyip pis pis sırıtır. ne zaman gitti dersiniz az önce çıktı der yetişirsin koş der. hemen koşarsınız ve zemine indiğinizde sağda bir araba sesi duyarsınız. baktığınızda bir araba çok lüküs bir jipin içinde sevgiliniz şuh kahkahalarla sigara içiyordur. gördüklerinize inanırsınız bi anda fakat emin olmak için bir şey yapmazsınız.
akşam sevgilinize ne yaptın canım dersiniz ve yürüyerek eve geldiğini anlatır. gene ses etmezsiniz sizin hiç penisinizi emmez o gece ve göğüslerini elletmez. belki de s.kileceği kadar s.kilmiştir jipin yan koltuğunda saksoya yatmıştır bilemezsiniz. ertesi gün ustanız sabriyeye durumu anlatırsınız ve dur bakalım çaresine bakalım evladım diyerek başörtüsünü toparlayıp yüzünü havluyla siler.
o yaptığınız araba tekrar arıza çıkarmıştır. ustanız bunu söyler ve o arabaya baktıktan sonra gidelim o kadına gününü gösterelim der. araba da gelmek üzeredir sigara yakar ve dört dönersiniz tamirane içinde. o esnada o çok lüks jip içeri doğru girer ve sevgilinizi görür gibi olursunuz. sizi görünce şok olur çünkü girerken şoför koltuğuna doğru eğik biçimde geliyordur. yani muhtemelen sakso yapıyordur. deli olursunuz.
birden karınız iner ve hayatım açıklayamam anla işte fakirdin der. patronu da gülümseyerek hahaha nası s.ktim bakışı atar. karınız külotla arabadan iner ve size doğru koşar. aşkım sen çok çalışıyordun adaleleli kolların ağrımasın diye ben de patronla s.kişmek mecburiyetnde kaldım der. bir anda vefalı sevgilinize sarılarak sabriyeye ingiltere anahtarıyla dalarsınız. çünkü sevgilinizi öldürmeyi planlamaya uğraşmıştır. sevgilinizin patronu ben sizi bırakabilirim der işini hallettikten sonra 50 lira da bahşiş bırakır ve sevgilinizle mutlu mesut bir biçimde ünalan dominosun orda inip pizza alarak eve gidip eski günleri yad edip bu olayı unutmaya çalışırsınız.
