hissedilen güzel duyguların, paranoyak tepkileridir.
kıskanılmak, sevildiğini ve sahiplenildiğini bilmek, hissetmek açısından güzel tabii ama boku çıkarılmadığı sürece.
kıskanılmaya verilecek tepkiler, neden kıskanıldığına göre değişir.
kişinin kendisine ya da karşısındakine güveni yoksa uğraşılmaz. düzeltmeye, güven vermeye ya da kendine olan güvenini getirmeye çalışmayın anlamazlar. bu konuyla ilgili uzman biri değilseniz tabii. aklı sürekli şeytana çelinir, hayatınız cehennem olur. perde bile aralatmaz bu tipler.
güzellik ya da yakışıklılıktan dolayı sürekli ilgi çekiliyorsa ve insanların gözünün sürekli üstünüzde olmasından dolayı bir kıskançlık varsa, güven olduğu sürece sorun olmayacak kıskançlıktır. kıskançlık olur ama boku çıkmaz en azından.
güven olduğu halde insanların göz ucuyla bakmalarına bile katlanamayanlar da vardır. kötü niyet yoktur aslında, sadece sevgiliye karşı aşırı sahiplenme söz konusudur ama yine de tehlikelidir. bu tür kıskançlık belli edilmez genelde ve insan kendi kendine paranoya yaratır. bir süre sonra karşı tarafa da yansıtmaya başlanır ve durdurulamaz. kendisinin bile şaşırdığı durumlara yol açabilir.
kıskançlık iyidir hoştur da, her konu gibi ortası bulunduğu sürece.
ayrılmak için en etkili yöntemdir.
not:bir kız arkadaşımın uygulamasıdır. ayrılmak istiyorsunuz ama söylüyemiyorsanız. onun sizden ayrılmasını talep ediyorsanız. eften püften herşeyden kıskanın, nefes aldırmayın, kıskanlık krizleri kavgalar başlatın. emin olun biz ayrılalım dedirtirsiniz.biz erkekler çok daha kolay ayrılırız.
normal olandır. yani bir kız* için de bir erkek için de sevgiliyi kıskanma düşüncesi normaldir. kıskançlığın olmadığı ilşki iyi bir arkadaşlıktır. ben sevişmek istediğim kadını kıskanırım.
sevgilinin seni kıskandırma çabalarına sinir olup, böyle bir çaba içerisinde oldugu için ortaya çıkan siniri kıskandıgın için oluşmuş gibi dışa vurmaktır.
elde değildir, engel olunamaz. yapılasıdır, yapılır. karşı cinsle tek kelime konuşsun zat günah keçisi olur sevgili ise eceline boyun eğmiştir zaten.
ama unutulmamalıdır ki kıskançlık sevginin ürünüdür.
(bkz: seven insan kıskanır)
öz güven eksikliği ile alakası olmayan durumdur. bazen aptal yerine konulmamak için de şüpheci olunabilir ve bu karşı taraf tarafından kıskançlık olarak algılanır... aslında durum "ne halt edersen et ama beni aptal yerine koyma, duygularımla oynama, aynı anda başka cevizler de kırma, net ve dürüst ol.." durumudur... seven insan da kıskanır, kimse sevdigini kaybetmek istemez,"benim" diye sahiplenmek ister ve bunun herkes tarafından da böyle bilinmesini.. ayrıca çok can yakabilen bir duygudur, insanı sabahlara kadar uyutmayabilir... sevgili karşı cinsle iletişimde doğru mesafeyi koymadığında da ortaya çıkabilir, yine kıskançlık değildir, nasıl bukadar mesafesiz ve dikkatsiz olunabildiğine dair kızma durumudur.
sevdiceği kıskanma olayı insanın kalbinin alt ucuna, evet tam da midenin üst kalbin alt ucuna söndürülen bir sigara izmariti ile başlar. akabinde beynin daha fazla kanlandığı hissedilip, mantıklı düşünülmeye başlanır.
bu izmarit ve kanlanmış beyin arasında birbirini baskılayıcı bir mekanizma vardır. her insanda vardır. lakin bir gün biri diğerine baskın geldiğinde *, işte o zaman adı kıskançlık olarak damgalanır.
kıskanmak dozunu aşmadıkça güzeldir... ilişkiye renk katar... insanoğlu zaten hep kendinin olanı, kendine mal ettiğini kıskanmamış mıdır ki?
insanı çokça saçmalattıran eylemdir efendim.
yakın arkadaşınızın babası ölür, yanında olmak, destek olmak istersiniz, kız arkadaşı gider kendi küçük dünyasında neler anlar da, insanlığını, arkadaşlığını yapan sizi ne duruma düşürür...
sevgiliyi kıskanmanında bir dozu var be kardeşim ya.
gercekten kıskanma dozunu cok iyi ayarlamak gereyior aksi takdirde cok fena sonuclar dogura biliyor bu sefer hic takmıycam kıskanmıycam bakalım ne olacak...