"domuz gribi oldum ama yine de sen bilirsin.." şeklinde bir girizgahın etkili olabileceğini düşündüğüm (tabi bu 2009 için böyle, 2008'deyseniz kuş gribi oldum hatta zaman makinasıyla Ömer Seyfettin zamanına gidip, bir sevgili edinip, onu terkedecekseniz o zamanın trendi "kuşpalazı oldum.." olsa gerek), açık kapı bırakmayı sevenlerin (hiç olmadı yine ona dönerim) sık kullandığı stratejik-taktiksel yöntemlerdir.
Zaman öyle akip gitmis
Bir bakmisim sabah olmus
Farketmedim düsünmekten
Yanlisligi aramaktan
Nasil düzelir bu iliski
Sana olan askim tükenmisken
Beni mahvetti bu celiski
Ayrilmam lazim senden
Bilemiyorum becerebilecek miyim seni üzmeden bu isi
Sen de az cok farketmissindir bendeki degisikligi
Seni seviyormusum gibi rol yapmak bana yakismaz
Dilerim anlarsin umarim ayrilik sana cok koymaz
Ister ah et ister kin duy
Kendine göre haklisin
adimi kötü an sonumu elinle yaz
sen de bir gün anlarsin
hakkında çeşitli yorumlar bulunan konulardan biridir bu. bir anda kesip atacaksın, çabuk olacak ağrısız olacak diyen de vardır. zamana yaymak lazım diyen de ... önce ortamı hazırlamalı, sonra bitiş düdüğünü çalmalı diyenlerdir bunlar. fakat kim haklı kim haksız bilinmez. nitekim her sevgiliye farklı yöntem uygulanması daha mantıklı olabilir. evcimen birine uzun dönem planı uyguladığında. bunca zaman geçti artık evliliğe gidiyor bu ilişki kusurlarına rağmen diye düşünebilir. bir farklı versiyonu ise kısa kesip attı ama acele giden ecele gider belki de sadece zamana ihtiyacı var diyip peşinizi bırakmayabilir.
sevgili skalasındaki çeşitliliğe ve uygulanacak metodun bu bağlamdaki farklılığına karşın değişmeyen klişeleri de unutmamak lazım elbette. her ne kadar bunların alt metni aynı olsa da.. seni sevmiyorum..