bir insanı hayatının merkezine koymaktır.
bir insanı hayatın merkezine koymaksa, söz konusu insan kendimiz dahi olsak bir hayal kırıklığından öteye götürmez. hem zaten sevgiliyi hayatın merkezine almak da bir nevi kendini almak değil midir?
mantıksızlık, saçmalık, delilik, en büyük hata vs. vs. vs vs. dir. lakin, zaten aşk da mantık yoktur ki...
hamiş: valla bu durum bile tecrübe işidir. yersin kazıkları, alırsın bileşkesini o zaman bir dahakine daha temkinli olursun. keşke "bir daha ki" olmasa, hayatının merkezine koyduğun kişiyle yaşayıp gitsen ama nerdeee....
kıymet bilmez, değer bilmez, her boku yiyen nasıl olsa ben onun hayatının merkeziyim benden vazgeçemez mantığında olan adamın kollarına kendini bıraktığının resmidir esirisindir artık onun.kısacası sıçmışsındır.
mantıklı olanı koymamaktır. fakat her zaman mantıklı olanı seçemeyiz , bu pek mümkün değil. bir kadın herzaman çok sevilmek ister , bir erkek de bunu ister. sevgi ruhu besler ve yatsınamaz bir şekilde onarıcı etkisi vardır.
olaya mantıken bakıldığında ; bir feridun düz ağaç şarkısından destek alarak 'kimse kimsenin her şeyi olamazmış'.doğrudur.
insanlar birbirlerini ne kadar iyi algılayabiliyor. ailemiz , kardeşimiz , eşimiz sevgilimiz. durum buyken tutupda her şeyi birine bağlamak hiç tutmayacak bir kupona tüm hayatını yatırmak gibidir.
tutar hayatınıza bir kadın/erkek/biseksüel herneyse birini sokarsınız.önce merak vardır her konuda.sonra alışırsınız ve beraber zaman geçirmeye başlanır.diğer herkes yavaş yavaş geri plan'a itilmeye başlar.yavaş yavaş bir birlerinin hayatına müdahale edilmeye başlanır.şu arkadaşınla konuşma , şunu yapma , saçını şöyle tarama , şu elbiseyi giyme bu alır başını gider.bir tek siz ve o kalırsınız.bir müddet sonra vakti zamanında var olan sevginin dozajıyla sorgulama yapılmazken birden bire herşey batmaya başlar .sorgularsınız neden o ? neden bunu yapıyor ? neden ? neden ?.. sonrasımı ?
bir adam dolusu yanlızlık!
aşkta mantık olmalıdır , bu bir zorundalıktır! her iki tarafın kendi arkadaş cevresi kendi hobileri , kendine ait bir sosyalliği olmalıdır.aksi taktirde sevgiyle başlayan bu olay sadece kötü hatırlanılacak bir anı olarak kalır hafızalarda.
ve hayatımızın ondan sonraki kısmınıda bir şekilde etkiler.
o zamana kadar kurduğu hayalleri gerçekleştirmeme sebebidir. ilgi duyulan şeylerden uzaklaşmaktır.
dil öğrenmek mi?
yurt dışına çıkmak mı?
kimseye bağlanmadan özgür yaşamak mı?
duygusallığı yıkıp mantığı ön planda tutmak mı? tanrım! zaten mantığını ön planda tutamadığın için hayatının merkezine koyuyorsun, hayatının merkezine koyduğun için de mantıklı davranamayıp ideallerini gerçekleştiremiyorsun. döngü... döngü...
diğer yandan, hayatının merkezine koyduğuna göre, mutlu ediyor seni, onunlayken huzurlusun. o halde sorun var mı? yok.
hiç bir şeyin sonsuza dek süremeyeceğinin bilincinde olduktan sonra sorun oluşturmaz. ama masallar ülkesinin bir ferdi olmayı hayal ediyorsan yandı gülüm keten helva. hayatın garantisi yok ki hayatının merkezindekinin garantisi olsun. mantıklı olmak lazım.
merkez dediğimiz yer denge noktasıdır. denge noktasına bir şeyi tam olarak oturtmalısın, yoksa hafif sağa ya da sola kayarsa tüm denge alt üst olur, yıkımlar meydana gelir. sevgiliyi de hayatın tam merkezine oturtursak eğer, sevgilinin en küçük hatasında hayatımızda büyük oynamalar meydana getirerek hayatı bize zehir edecektir. en iyisi en güzeli aşkı da sevgiyi de hayatın bir parçasıymışçasına yaşamaktır.
yanlış harekettir. elinde oyuncak olmanıza sebep olur. kadınlar hayatınızın merkezinde olduklarını anladıkları anda o gücü sonuna kadar kullanmaya meyillidirler ve erkek de kullanılmak adına her şeyi yapacak kadar saf ya da salaktır bazen.
sonuç olarak; yapılacak en büyük yanlışlardan biridir, biri için yaşamak, hayatını birine endekslemek, biri olmadan olmaz demek. bırakın herkes önce kendi hayatını yaşasın, buluştukları ortak paydada o ilişki yürür zaten.
ayrılık durumunda, sevgilinin hayatın merkezinden sana koyması ile sonuçlanabileceğinden tehlikeli derecede risk taşır.
+nalan'la ayrıldık.
-sıkma canını olur böyle şeyler.
+ama ben onu merkezime yani hayatımın merkezine koymuştum.
-eeee
+eeeesi merkeze mıçtı gitti. şimdi her yer .ok kokuyor.
eğer çok sorunlu bir ilişkin olmasına rağmen onun üstüne çok düşüyorsan; kısacası hayatının merkezi yaptıysan: ondan ayrıldığın zaman bir anda kendini çok hafiflemiş sorunlarından kurtulmuş ve yeni bir hayatın başlangıcında olabilirsin. tabi bu durum birazda kişiye bağlıdır eğer adam kendine eziyet çektirmeye bayılıyor ise kendisini dünyanın en yıkık adamı yapabilir ölü gibi yaşar hayattan kopar fakat bu durumda yavaş yavaş geçer ve sonunda yeni bir sevgili bulunur fakat ondada aynısı olur bir zaman sonra, bu döngü böylece gider...
sonuç mu? : %70 i annesinin bulduğu münasip kızla yada erkekle evlenir.
: %30 aradığını bulur hayatının aşkını ve evlenir, tabi iyi gider mi sonrası bilemem. **