en büyük unsur kokudur. sevgililer her zaman hatırlamak ve hatırlanmak ister bunun içinde bazı objelerede ihtiyaç duyarlar. özellikle kızlar sevgililerinin giysilerini bu nedende dolayı çok isterler gece yatarken bile giyinirler.
gece kafayı yastığa koydugun an hatırlarsın onu. hatırlamak istemedigini bile bile yine de aklına gelir. eger gerçekten seviyorsan veya sevmişsen işte farketmez. ilk önce 'en'ler ve 'ilk'ler gelir aklına. ilk öptügün an gelir, ilk ''seni seviyorum'' dedigin an gelir aklına. belkide ilk kavgayı ettiğiniz konu gelir aklına. hatta öyle sacma bir konudur ki, biraz da garipseme ile birlikte bir tebessüm edersin geçmişe.
ona çok benzer birini görürsün, o cok fena hatırlatır malesef. saçları aynı onunkiler gibidir. boyu, hatta montunun rengi bile aynıdır. duygulanırsınız, içiniz gider. ''ulan kosupta bir baksam mı acaba belkide o'dur'' demek gecer icinizde ama, ayaklar en büyük engeldir bu konuda. mantık çercevesi dahilinde ileri adım atamazlar malesef. *
sevgiliyi hatırlatan bir şey yoktur aslında. biz sevgiliyi unutmamak için her şeye onun kılıfını giydiririz, olmadık şeylerde; bir köpek havlamasında, bir çay kaşığının çıkardığı seste, bir kuru dalın çatırdamasında hatırlarız o' nu.. daha önce hiçbir anlamı olmayan şeylere anlam yüklemeye başlarız, çünkü hatırlamak isteriz, unutmak istemeyiz ve başarırız da her şeye sevgilinin gözlerini, sesini, kokusunu giydirmekle.