sevdiceğinizin, cancazınızın yüzünü güldürmek ve onu görmek için yapılan eylemdir.
2 yıl öncesiydi, kar, kış, kıyamet, mermi sesleri, top sesleri olan bir gündü. dışarı çıkamıyordu hasta olduğu için. 3 gündür görmemiştim ve özlemiştim tabiri caizse köpek gibi. oturdum düşündüm nasıl görebilirim bu kızı diye. sonradan aklıma bir fikir geldi lan. ama ne fikir. risk budur yani. her neyse.
gittim bir sucudan 19 litre damacana suyu aldım. attım bagaja. bir de mavi şapka ayarladım. gittim bastım zillerine. ikinci çalışta açtılar babası açtı. biz su istemedik oğlum dedi. ben tabi kıpkırmızı kesildim. imdadıma telefon yetişti, müstakbel babamın telefonu çaldı ve içeri gitti. sevdiceğim geldi kapıya, şok oldu tabi. anlamaya çalışıyor. sessizce çaktırma ve ben istemiştim su bitti baba demesini söyledim. sonra içeri girdim ve suyu sebile takarken damacanayı yere düşürdüm. o an var ya o an. ecel terleri, bilmem neler, bir şeyler..sonra özür diledim ve arabayı unutup koşarak uzaklaştım. öbür gün dönüp aldım arabayı. ne fenaydı be!
sakıncalı durumdur. Aynının elektırık faturasına bakmaya gelmıscesını dusunmustuk. Fakat rısk almaya degmezdı tabı. Zira anlasılması halınde artık popo hareketlerıyle olcum yapardı sevdıcegım. vucut butunlugunun daha muhim oldugu konusunda karar kıldık.
dünyada kimsenin giremediği yerlere sucular girer. çok özel ve klas insanlardır. iş önlüğünü giyer sırtına 20 kg yükü vurur gideceği yere gider. merdivenleri çıktıktan sonra omuzunda ki polikarbon pet uluslararası bir star gibi her kapıyı açar. sevgilisini de çok rahat görür ne annesi anlar nede babası.