otobüsü beklemek gibidir, o otobüsün gec gelmesi ona binilmiceği anlamına gelmez. ne kadar gec gelirse gelsin binilip gidilcektir. eğer ki gercekten seviyorsan o otobus yolda seni bıraksa bile otostop yapmadan tekrar otobuse yetişmektir. evet aşığım sözlük..
hayatına geleceği günü beklersin. geldiğinde anlarsın.
nete geleceği anı beklersin. geldiğinde mesaj atar.
seni almaya gelmesini beklersin. geldiğinde çaldırır.
beklemekle geçen ömrün en güzel anlarıdır. kavuşmaktan bir yudum öncedir.
kana kana gözlerine bakarsın. *
henüz ilk zamanları yaşarken kalbinizin ritmini çok sağlam hissedersiniz. siz beklerken o yolun başında görününce her şey yavaşlar ama kalbiniz hızla atmaya devam eder. son zamanları yaşarken de böyle olur. ama bu sefer beklerken kalbin hızlı atması korkudandır.. her şey bittikten sonra ise yine beklemeye devam edilirse o zaman seyrek atışlar hakim olur kalbe. bir gider bir gelir. bu durumda sevgiliyi beklemek, düşle gerçek arasına sıkışıp kalmak gibidir.
duygusal yansimasi, ilacin kansere etkisinin. ne kadar surecegi belli olmayan ve cogu zaman beyhude gecen zaman dilimi. her saniyenin asirlara denk du$mesine, yalinla$tirilmi$ buruk bir ornek.
beklerken kendinizi yargıladığınız, pişmanlık duyarken bile inatla yapmaya devam ettiğiniz, bi kez daha aynı durum olsa yine yapacağınız hareket ve durumdur.
28 saat yol gidip, gittiğiniz şehirde buluşma noktasına sadece 15 dakika uzaklıktan gelecek sevgili sizi 45 dakika bekletince içinizden kendinize "ben neden geldim ki? salak mıyım" diye defalarca sorarsınız, salak değilsinizdir, seviyorsunuzdur, değer veriyorsunuzdur.. kaybeden bekleyen değildir.