gelsede beklenir gelmesede,o gelir nasıl güzel olur.gözler parlar,kalp hızlı hızlı atar,karnın ağrır.sevgiliyi beklemek güzeldir gelir yada gelmez ama güzeldir ümitlidir.
geleceği biliniyorsa heyecan dolu zaman dilimidir..saate bakmaktan korkarak, olduğun yerde anlamsıziamaçsız bi gülümseme oluşur ağzında, uzaktan görününce asansör boşluğu hissi yaşanır midenin biraz üstünde.. kokusu daha sarılmadan gelir buruna..
gelmeyecek sevgiliyi beklemek; dönmeyecek hayatı kaçırmaktır.
umudun insanı içten içten çürütmesine izin vermektir. 'bi sigara yaksam, dumanlardan duman beğensem, en kara bi bulut olsam' demektir.
daha sigaran son nefese varmadan, kül gibi yığılır kalırsın bir enkaza, bir başarısızlığa, vefasızlığa, ihanete.. kendine edersin ne edersen, zaten son sigaran hiç bitmez, bitmeden yakarsın yenisini, cehenneme gitmeden yakarsın kendini..
hiç yırtılmayan takvim yapraklarına meydan okumaktır. hergün bir yaprak yırtılsa bile, nedense 365 günde bir yaprak yırtıyormuşçasına işkence çeker bekleyen.
sorunun temelinde, lanet olası dünya düzeni yatmaktadır. okul, staj, askerlik, parasal eksiklikler gibi çoğaltılabilecek dünyevi sorunlar, gencecik insanları yıllarca birbirinden ayırabilmektedir.
hele ikinizden biri yurtdışındaysa... "düşman başına" dedirtecek durumdur.
msn, telefon gibi iletişim araçlarıyla görüşmek kişiye teselli verir. ailelerin durumdan haberdar olması, desteklemeleri kişiye teselli verir. çok güzel anlaşıyorsanız teselli bulursunuz. ve en önemlisi; eğer onun sizin olduğuna eminseniz 3-5 sene değil bir ömür bekleyebilirsiniz.
güzeldir... elbet bitecektir... elbet birgün beraber uyuyup sabah beraber uyanacaksınız...**
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende surdum,
Senden tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki...
inan bana sevgilim inan,
Evimde senliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgarlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi fark edemezsen,
Rüzgarların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gök kubbede, Hatırla ki mahşer günüdür Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
Ağlasam,
sesimi duyar mısınız mısralarımda?
Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu,
Bu derde düşmeden önce
Bir yer var, biliyorum.
Her şeyi söylemek mümkün,
Epeyce yaklaşmışım,
Duyuyorum,
Anlatamıyorum..
Aldanmışım bir kere
Yalan sevgine
Aşık gibi görünen
Sahte bakışına
Aldanmışım bir kere
Ardındaki yapmacık gülüşüne
Aldanmışım bir kere mert, yiğit gibi
Görünen erkekliğine
Aldanmışsın bir kere
Seni ne kadar çok,
Sevdiğim halde bırakmayacağıma
Ama ne yazık sana
Aldanmışsın bir kere.
içkiye benzer bir şey var bu havalarda
Kötü ediyor insanı, kötü
Hele birde hasretlik oldu mu serde
Sevdiğin başka yerde
Dertli ediyor insanı, dertli
içkiye benzer bir şey var bu havalarda
Sarhoş ediyor insanı, sarhoş...